88 yaşındaki iş insanı İnan Kıraç, 75 yaşındaki Emine Alangoya ile evlenmesinin ardından, kızı İpek Kıraç, bu evliliğin iptali için dava açma yoluna gitmiştir. İpek Kıraç, babasının ‘akli melekelerinin’ yerinde olmadığını iddia ederek, bu evliliğin geçerli olmadığını savunmuştur. Açılan davanın ardından mahkeme, İnan Kıraç’ın akli durumu hakkında detaylı bir inceleme yapılması için Adli Tıp Kurumu’na yönlendirme yapılmasına karar vermiştir.
Mahkemede yapılacak uzman raporu süreci sonucunda İnan Kıraç’a demans teşhisi konulmuş olup, bu durum olayın önemli bir parçasını teşkil etmektedir. Patronlar Dünyası’ndan Toygun Atilla, İnan Kıraç’ın Adli Tıp Kurumu’nda yapılan muayene sırasında sorulan sorulara verdiği yanıtları haberleştirmiştir. Bu inceleme ve yapılan değerlendirmeler, İnan Kıraç’ın akli durumunun ne denli bir tehdit altına girdiğini göstermektedir.
Adli Tıp Kurumu raporunda, İnan Kıraç’a yönelik olarak veremediği bazı sorular ve bu duruma ilişkin sonuç kısmında şu ifadeler aktarılmıştır: “26 Şubat 2025 tarihinde yapılan muayenesi ve psikometrik değerlendirmesi neticesinde elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; fiil ehliyetini etkileyen ve kişinin şuur hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı neticelere ulaşabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyette olan ‘Demans’, yani bunama hali saptanmıştır. Dolayısıyla, kişinin menfaatlerini müdrik olmayıp onları koruyamayacağı ve kişisel iradesi doğrultusunda serbest olarak eylem ve işlemlere girişemeyeceği tıbbi kanaatine varılmıştır.”
Raporun detaylarında, İnan Kıraç’a mahkeme süreciyle ilgili olarak evlatlık olan kızı İpek Kıraç’ın mal varlığını almak istediğine dair ifadelerde bulunması not edilmiştir. Bunun yanı sıra, İnan Kıraç’ın geçmişine dair bazı sorulara doğru yanıt veremediği de vurgulanan başka bir husustur. Örneğin, İnan Kıraç, ilk eşi Suna Kıraç’ın 40 yıl önce vefat ettiğini söylemesine rağmen, ölüm yılını ve tarihini bilemediği belirtilmiştir.
Yapılan muayenelerde, İnan Kıraç’ın, içinde bulunduğu binanın Adli Tıp Kurumu binası olduğunu bilememesi ve haftanın günlerini tersten sayması gibi durumlar, onun akli durumuna ilişkin ciddi ipuçları sunmaktadır. Ayrıca saat çizimi ve rakamları yerleştirme konusunda başarısız olması da raporun dikkat çektiği başka bir konudur. Gündemle ilgili sorulan deprem, yangın ve milli yas gibi konularda da bilgi verememesi, durumunun ciddiyetini gözler önüne sermektedir.
Raporun bir başka ilginç detayı ise, İnan Kıraç’ın mevcut siyasi duruma dair bilgisi. Cumhurbaşkanının ismini, Recep Tayyip Erdoğan olarak bildiği, ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu tanımadığı belirtilmiştir. Ayrıca, kendisine ait altı şirketin bulunduğunu dile getirmiş olmasına rağmen sadece üçünün ismini verebilmesi, konsantrasyon eksikliği ve belleğin zayıflığına işaret etmektedir.
Muayene sürecinde İnan Kıraç’ın ara ara “Bugün ben yokum, güya çalıştım geldim” şeklinde ifadelerde bulunması da, mevcut durumunun getirdiği zorlukları belirten diğer bir bulgudur. Bu durum, mahkeme tarafından kayıtlara geçmiş ve raporda yer almıştır.
İpek Kıraç’ın, Emine Alangoya ve İnan Kıraç’ın ev
