Memleket Partisi’nin Genel Başkanı Muharrem İnce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) ziyaret ederek önemli bir duruş sergiledi. Bu ziyareti, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İBB’ye yönelik yürütülen yolsuzluk ve terör soruşturması çerçevesinde gözaltına alınmasının ardından gerçekleştirdi. İnce, Saraçhane’deki İBB binasına gelerek, İmamoğlu’na destek verdi.
Tarihte bir ilke imza atılarak, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra 106 kişinin bir arada gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltı süreci, Türkiye’deki siyasi atmosferin ne kadar gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu noktada İnce, yaptığı açıklamada Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu eleştirerek, “Bugün bu ülkede yaşayan herkes, yargının yanlış kararları ve üniversite yönetimlerine yapılan baskılar sonucunda malımızın, mülkümüzün yüzde 10’unu bir günde kaybettik. Hepimiz fakirleştik. AK Parti’li kardeşlerim de bilsin ki onlar da fakirleşti” şeklinde konuştu.
İnce, Türkiye’nin bir karanlığa ve bilinmeze sürüklendiğini savunarak, bu duruma karşı sivil toplum kuruluşları, sendikalar, siyasi partiler ve bütün muhalefet güçleriyle birlikte direnmek gerektiğini vurguladı. Bu ifadeleri, toplumun farklı kesiminin birleşik bir direniş göstermesi gerektiğini ortaya koyuyordu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İnce’nin ziyaretinin ardından onu İBB binasından uğurladı. Bu sırada gazetecilerin yönelttiği “İnce’nin partiye katılması gündemde mi?” sorusunu ise, “Bugün dayanışma için buradaydı. Bunları Ankara’da konuşuruz” diyerek yanıtladı. Özel, bu açıklamasıyla, birlikteliğin önemine vurgu yapmış oldu.
“Biz hukuktan yanayız. Biz adaletten yanayız”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, partilileri ve vatandaşları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in o akşam saat 20.30’da Saraçhane’de gerçekleştireceği konuşmaya davet etti. Günaydın, bu bağlamda, “Vatan Emniyet süreci, Çağlayan Adliyesi’ne evrilirse burayı da her türlü gücümüzle tutmaya devam edeceğiz. Biz hukuktan yanayız. Biz adaletten yanayız” ifadelerini kullandı. Bu sözler, partinin adalet arayışı ve hukukun yanında durma kararlılığını gösteriyordu.
Gökçer Tahincioğlu: Sabahattin Ali cinayeti sadece bir devlet operasyonu değil, cezalandırma mekanizması; hem öldürüldü hem de unutturulmak istendi |
Yukarıda bahsedilen konulardan bağımsız olarak, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli tartışmalar bu süreçle birlikte yeniden alevlenir hale geldi. Gözaltına alınan isimlerin sayısı ve iktidara yönelik eleştirilerin sertleşmesi, mu