İran’da gerçekleştirilecek olan 14’üncü dönem Cumhurbaşkanlığı seçimlerine son gün kala, iki muhafazakar adayın yarıştan çekildiği duyuruldu. Şehit ve Gaziler Vakfı Başkanı Emir Hüseyin Kadızade Haşimi, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, diğer muhafazakar adaylar ile birlik olma kararı aldığını ve adaylıktan çekildiğini belirtti. Aynı şekilde, Tahran Belediye Başkanı Ali Rıza Zakani de Reisi’nin yolunu devam ettirmenin önemli olduğunu vurgulayarak, adaylıktan çekildiğini açıkladı.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından yapılan Anayasayı Koruyucular Konseyi toplantısında, 14’üncü dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 28 Haziran’da gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı. Ancak, iki muhafazakar adayın çekilmesiyle yarış, 4 aday arasında devam edecek. Muhafazakar cephede ise Said Celili, Muhammed Bakır Kalibaf ve Mustafa Purmuhammedi yer alırken, reformist cephe Tekrar Milletvekili Mesud Pezeşkiyan tek aday olarak kalmıştır.
Seçimlere bir gün kala, Celili ve Kalibaf arasında bir anlaşmanın sağlanarak birinin daha adaylıktan çekilmesi beklenmektedir. Bu durum, seçim yarışını 3 aday arasında devam ettirecek ve rekabeti artıracaktır. Seçimlerin 28 Haziran’da gerçekleştirileceği belirtilirken, adayların seçim kampanyaları ve halk nezdindeki etkileri dikkate alındığında, çekişmeli bir seçim süreci beklenmektedir.
İran’daki bu gelişmeler, ülkenin siyasi ve toplumsal dinamiklerine de yansıyacak önemli bir dönem olarak nitelendirilebilir. Tarihindeki bu önemli seçim öncesinde, adayların çekilme kararları ve muhafazakarların birliğini koruma çabaları, ülkenin geleceği açısından büyük bir belirsizlik oluşturmaktadır. Bu nedenle, seçim sonuçları ve yeni cumhurbaşkanının belirlenmesi, İran’ın iç ve dış politikalarını doğrudan etkileyecek ve bölgedeki dengeler üzerinde büyük bir etki yaratacaktır.
Sonuç olarak, İran’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir gün kala gerçekleşen bu gelişmeler, ülkenin siyasi geleceği ve yönetim yapısında önemli değişikliklere neden olabilecek potansiyele sahiptir. Bu sürecin sonucu, hem İran halkı hem de uluslararası toplum açısından büyük bir öneme sahiptir ve yakından takip edilmelidir.
