İsrail’in Nisan ayı başında Şam’daki İran Konsolosluğu’na düzenlediği saldırı sonrasında başlayan gerilim, İran’ın İsrail’e karşılık verme tehdidiyle devam etti. Bu durum, İran’ın İsrail’e hava saldırısı düzenlemesiyle bir kez daha alevlendi. Saldırı sonrasında Urmiye şehrinde hayat normal seyrinde devam ederken, Türkiye’nin sınır kenti Kapıköy’den gelen geçişler de sürüyor.
İranlı Muhammed Buruki, savaşın iyi bir şey olmadığını belirterek, İran halkının savaş istemediğini ve barış ve kardeşlik arzuladığını ifade etti. Güzel günler ve demokratik bir yaşam talep eden Buruki, halkların kardeşliğini vurguladı. Türkiye’den gelen Veysel Gencer ise, halkın savaş istemediğini ve gergin olduğunu söyledi. Gencer, İsrail ve Amerika gibi ülkelerin savaştan faydalandığını ve İran halkının barış istediğini ifade etti.
Yazar Abdülkerim Suruş, İsrail’in Gazze’de çocukları öldürdüğünü ve şehirleri bombaladığını belirterek, bu durumun İran’ı harekete geçirdiğini ve İslam dünyasının gücünü gösterdiğini dile getirdi. Suruş, İran’ın İsrail’i “çocuk katili rejim” olarak niteleyerek, İslam Cumhuriyeti’nin dronlarla karşılık verdiğini aktardı.
Siyasi ve askeri bir gerilim içerisinde olan bölgede, halkın da savaş istemediği ve barışı arzuladığı net bir şekilde görülüyor. İran’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği hava saldırısı, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltmiş durumda. Bu durumun bölge ülkeleri üzerinde olumsuz etkileri olabileceği düşünülüyor.
İran’ın İsrail’e yönelik hava saldırısının ardından taraflar arasındaki gerilim devam ederken, bölge halkı savaş istemediğini ve barışı savunduğunu belirtiyor. Özellikle İranlı yetkililerin ve yazarların açıklamaları, bölgedeki çatışmaların boyutunu ve halkın duygularını yansıtıyor. Savaşın getireceği yıkım ve kayıpların önlenmesi için taraflar arasında diplomatik çözümler aranması gerektiği vurgulanıyor.