İsrail, 1 Nisan’da İran’a ait bir konsolosluk binasına hava saldırısı düzenledi. Bu saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusu’ndan 3 general dahil olmak üzere toplam 7 kişi hayatını kaybetti. Saldırının ardından İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, bu saldırının ülkesine yapılmış bir saldırı olduğunu belirterek, saldırganın cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Orta Doğu’da gerilim yükseldiği bir dönemde İsrail’e karşı İHA saldırısı başlatıldı. İran tarafından düzinelerce İHA ile başlatılan saldırının detayları hakkında bilgi veren İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, İHA’ların ülkeye ulaşmasının birkaç saat süreceğini açıkladı. Bu saldırıların yanı sıra, İran’ın diğer mühimmatlarla da gerçekleştirebileceği saldırıların İsrail’e varış süreleri sosyal medyada konuşulan konular arasına girdi.
İran’ın İsrail’e ulaşabilecek mühimmatları arasında balistik füzeler, seyir füzeleri ve kamikaze İHA’lar bulunmaktadır. Balistik füzelerin İsrail’e varış süresi 12 dakika olarak belirtilirken, seyir füzelerinin varış süresi 2 saat olarak tahmin edilmektedir. En dikkat çekici olan ise kamikaze İHA’ların İsrail’e ulaşma süresinin 9 saat olmasıdır.
Bu durum, İran’ın İsrail’e yönelik saldırılarında kamikaze İHA’ları stratejik bir şekilde kullanabileceğini göstermektedir. Kamikaze İHA’ların 9 saatte İsrail’e varacak olması, İsrail’in savunma sistemlerinin ne kadar etkili olduğu konusunu da gündeme getirmiştir. Ayrıca, bu süreçte bölgedeki tansiyonun yüksek olması, daha büyük çatışmaların yaşanabileceği endişelerini de beraberinde getirmektedir.
Sonuç olarak, İran’ın İsrail’e yönelik İHA saldırısı ve diğer mühimmatlarla gerçekleştirebileceği saldırıların detayları, bölgedeki gerilimi artırmış ve uluslararası ilişkiler açısından endişe yaratmıştır. İsrail’in bu saldırılara karşı nasıl bir strateji izleyeceği ve bölgedeki tansiyonun nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu haline gelmiştir. Bu gelişmeler, Orta Doğu’da daha fazla belirsizliğe ve çatışmalara yol açabilecek potansiyeli taşımaktadır.
