T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun tarihçesi hakkında önemli bilgiler içeren bir yazılı açıklama yayınladı. Bu kanun, 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, başlangıçta yalnızca kamu iş yerleri ile 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerine yönelik düzenlemeler içermektedir. Ancak, söz konusu kanunun 6. maddesi, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri açısından toplamda 5 kez ertelenmiştir. Bu durum, özellikle küçük işletmelerde yer alan işverenler için birtakım belirsizlikler yaratmıştır.
Bakanlık, bu yazılı açıklamada 1 Ocak 2025 itibarıyla 6331 sayılı Kanun’un 6. maddesinin tüm iş yerlerine yönelik olarak yürürlüğe gireceğini vurgulamaktadır. Bu tarihten itibaren, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülüklerin, mevcut düzenlemeler ve Bakanlığın hayata geçireceği kolaylaştırıcı yöntemlerle, çok düşük maliyetlerle karşılanabileceği belirtildi. Böylece, işletmelerin bu süreci daha az sıkıntıyla atlatmaları amaçlanmaktadır.
Özellikle 50’den az çalışana sahip olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinin işverenleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütme konusunda daha esnek bir yaklaşım benimseyebileceklerdir. İşveren veya işveren vekilleri, Bakanlıkla protokol yapan açık öğretim kurumları ve üniversitelerden alınan eğitimleri tamamladıkları takdirde, İSG profesyoneli (iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi) görevlendirmek zorunda olmaksızın iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendileri yürütebileceklerdir. Bu durum, özellikle küçük esnaflar için önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Bakanlık, bu kapsamda yer alan bakkal, manav, terzi, emlak bürosu gibi küçük esnaf gruplarının yeni bir yükle karşılaşmamaları için alternatif düzenlemeler üzerinde çalıştığını duyurdu. Böylece, bu küçük işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirme yükümlülüğünü minimum düzeyde tutmak için uygun çözümler geliştirmeyi amaçlıyor. İşverenlerin, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmeleri için gereken destekler ve kaynaklar da sağlanacak. Bu bağlamda, bakanlığın çalışmaları, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesine de katkı sağlayacak gibi görünmektedir.
Gelecek dönemde, 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek olan düzenlemelerin, tüm iş yerleri için iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin kapsamını genişleteceğinden bahsedilmektedir. İşverenlerin, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını başarıyla hayata geçirebilmeleri için gerekli olan eğitimlerin ve kaynakların temin edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte, çalışanların ve işverenlerin sağlığını korumak amacıyla yapılacak olan çalışmalar, toplum genelinde de pozitif bir etki yaratmayı hedeflemektedir.
Sonuç olarak, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 6. maddesinin 1 Ocak 2025 tarihinde tüm iş yerleri için yürürlüğe girmesi, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli bir değişikliğe işaret etmektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu sürece adaptasyonu, hem ekonomik verimlilik hem de iş güvenliği açısından büyük bir öneme sahiptir. İşverenler ve çalışanlar arasında iş birliğini teşvik eden, eğitim ve kaynak desteği sunan bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor. Bakanlığın, bu konudaki çalışmaları, uzun vadede iş sağlığı ve güvenliği kültürünün güçlenmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.