Kurtulmuş, konuşmasında “İslam ve Modern İnsanın Çıkmazı” kitabının yayınevinden çıktığı ilk günleri hatırladığını belirtti. Yayınevinin 40. yılına ulaşmış olmasının büyük bir başarı olduğunu vurguladı. 1980 sonrasında Türkiye’de fikirlerin yeniden şekillendiği ortamda İnsan Yayınları’nın önemli bir soluk olduğunu ve bu yayınevinin kuruluşunda emeği geçenleri takdir etti. İlhan Akıncı’nın emeklerine vurgu yaparak, yayınevinin başarısında büyük rol oynadığını ifade etti. Ayrıca, İnsan Yayınları’nın ticari kaygı güdülmeden faaliyet gösterdiğini belirtti.
Kurtulmuş, İnsan Yayınları’nın kalıcılığının arayış içinde olmalarına ve felsefi bir bakış açısıyla faaliyet göstermelerine bağladı. İlk akla gelen isimlerden biri olarak Seyyid Hüseyin Nasr’ı ve onun fikirlerinin önemini vurguladı. Seyyid Hüseyin Nasr’ın kitapları sayesinde İslam medeniyetinin geçmiş birikimlerinin tekrar okunduğunu ve genç entelektüeller üzerinde etkili olduğunu ifade etti.
Kurtulmuş, Cornell Üniversitesi’nde yaşadığı bir anıyı paylaşarak, Seyyid Hüseyin Nasr’ın konferansının dinleyiciler üzerinde büyük bir etki bıraktığını anlattı. Ayrıca, MİT Başkanı İbrahim Kalın ile yaşadığı bir anıyı paylaşarak, Seyyid Hüseyin Nasr’ın ilim dünyasından bir kayıp olduğunu belirtti. Seyyid Hüseyin Nasr’ın fikirlerinin, Türkiye’deki entelektüel kadroları etkilediğini ve yeni ufuklar açtığını söyledi.
Programdaki konuklar arasında İslam araştırmaları profesörü Seyyid Hüseyin Nasr’ın yanı sıra İbrahim Kalın, Şekip Avdagiç, Mahmud Erol Kılıç, Mustafa Varank, İskender Pala, Mehmet Görmez gibi isimler bulunmaktaydı. Kurtulmuş, İlhan Akıncı’nın çocuklarına teşekkür ederken, Seyyid Hüseyin Nasr’a uzun ömürler diledi. Programın başarılı geçtiğini ve Nasr’ın fikirlerinin Türkiye’de önemli bir etkisi olduğunu vurguladı.