İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’nin desteğiyle birlikte birçok Avrupa ülkesinin de kendilerine destek verdiğini belirtti. İran ve benzeri tehditlere karşı kararlı olduklarını vurguladı. Ancak İsrail’in bölgesindeki saldırgan tavrı, Orta Doğu’yu yeni bir savaşın eşiğine getirdi. Hizbullah’ın üst düzey yöneticilerinin öldürülmesi ve Hamas lideri İsmail Heniyye’nin Tahran’da suikaste uğraması sonrasında İran ve Hizbullah, İsrail’e açıkça “savaşa hazır ol” uyarısında bulundu.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Michael Erik Kurilla, Hizbullah ve İran’ın İsrail’e yönelik tehditlerinin ardından hızla Orta Doğu’ya geldi. Üç ABD’li ve İsrailli yetkilinin iddiasına göre, olası bir saldırı Pazartesi günü gerçekleşebilir. İsrailli ve ABD’li yetkililer, bu saldırıya karşı gerekli önlemleri almaya başladı. Netanyahu ise açıklamasında, “Hangi cepheden olursa olsun bize yönelik herhangi bir saldırı eylemine karşılık vereceğiz ve bunun bedelini ağır ödetiriz” şeklinde konuştu.
Netanyahu, ABD ve birçok Avrupa ülkesinin yanlarında olduğunu belirterek, “Her türlü senaryoya hazırız. İsrail güçlüdür, ordumuz güçlüdür, halk güçlüdür. ABD’nin İsrail’in yanında olmasının yanı sıra İngiltere, Fransa ve diğer birçok ülkenin desteğini de takdir ediyoruz. Kim bizi incitirse, biz de onu incitiriz. Birlikte ayakta duracağız ve Tanrı’nın yardımıyla birlikte tüm düşmanlarımızı yeneceğiz” dedi. Bu açıklamalar, İsrail’in kararlılığını ve güçlü duruşunu yansıtmaktadır.
Sonuç olarak, İsrail’in bölgedeki saldırgan tavrı ve artan gerilim, Orta Doğu’da ciddi bir krize yol açabilir. İran ve Hizbullah’ın tehditleri karşısında Netanyahu’nun sert açıklamaları ve ABD’nin desteğiyle İsrail’in kararlı olduğu görülmektedir. Ancak bu durum, bölgedeki genel istikrarı tehlikeye atabilir ve ciddi sonuçlar doğurabilir. Tüm tarafların soğukkanlılıkla ve diplomasinin gücüyle çözüm araması, bölgedeki gerginliği azaltabilir ve barışı sağlayabilir.