Filistin’de insanlık suçlarına imza atan İsrail, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un öncülüğünde, 11-24 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan COP 29’a katılmak için Türkiye üzerinden Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye ulaşmayı planladı. Ancak, Türkiye’nin hava sahası kullanımına izin vermemesi nedeniyle bu plan gerçekleşmedi. Bu durum, çeşitli tepkilere yol açtı ve uluslararası politikaların karmaşası içinde önemli bir tartışma konusunu oluşturdu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, COP29 zirvesinde yapacağı konuşmada, mevcut İsrail hükümetinin uygulamalarına sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan, “Mevcut hükümet çocuk, kadın, yaşlı demeden insanları katletmeyi, büyük bir çevre kıyımına yol açmayı sürdürüyor” şeklinde konuşarak, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını kınadı. Gazze’de yaşanan kimyasal sızıntıların, tohumsuz sahalara ve yer altı sularına ciddi zararlar verdiğini, bunun sonucunda ise Gazzeli çocukların geleceğinin karanlığa büründüğünü ifade etti. Erdoğan, bu ağır insani ve çevresel felaketlere neden olanların uluslararası mahkemelerde hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
Azerbaycan, COP29 zirvesi nedeniyle on binlerce katılımcı ve dünya genelinden yüzlerce liderin ülkeye gelmesinin beklendiği bir ortamda ciddi güvenlik önlemleri almaya başladı. Bu zirve, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi küresel meselelere dair alınacak kararların önemli bir platformu olma özelliği taşıyor. Ancak, bu toplantının yapıldığı sırada, İsrail’in katılmama nedenleri olarak güvenlik gerekçelerini öne sürmesi dikkat çekti. Bu durum, uluslararası arenada daha karmaşık bir hal alırken, küresel düzeyde çevresel sorunların ele alınmasının önemi bir kez daha gündeme geldi.
Söz konusu gelişmeler, uluslararası ilişkilerde ve çevre politikalarında oldukça önemli bir etkiye sahip. Özellikle Filistin’deki insani durumu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin aldığı hava sahası kararının arkasındaki nedenler, diplomatik ilişkilerdeki hassas dengeleri etkileme potansiyeline sahip. Erdoğan’ın COP29’da yapacağı konuşmada dile getireceği eleştirilerin, İsrail’in politikalarına karşı duruşu, birçok ülkenin tavrını şekillendirebilir.
Kısacası, 11-24 Kasım 2024 tarihlerinde Azerbaycan’da gerçekleştirilecek COP29 öncesinde yaşanan bu gelişmeler, bir yandan çevre felaketlerinin insanlık üzerindeki etkilerini sorgularken, diğer yandan uluslararası politikaların karmaşık yapısını yeniden gözler önüne seriyor. Filistin’deki insani dram, iklim değişikliğiyle birlikte ele alındığında, dünya genelindeki liderlerin bu meseleye nasıl yaklaştığı, gelecek stratejilerin belirlenmesinde kritik bir rol oynamaya devam edecek.