İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine ek birlik göndererek kara saldırısını genişletme tehdidinde bulundu. 7 Ekim 2023 tarihi itibariyle devam eden İsrail’in Gazze’deki soykırım ve yıkım politikaları sonucunda binlerce Filistinli hayatını kaybetmiştir. Bu saldırılar sırasında bir milyonu aşkın Filistinli, Mısır sınırında bulunan Refah kentine sığınmıştır. Hamas ve İsrail arasında yaşanan ateşkes ve rehine takası için Kahire’de bir araya gelinirken, İsrail Refah’a kara saldırıları başlatmıştır. Haberlere göre, İsrail ordusu, Refah’ın doğusunda bulunan 162. Tümen’e katılmak üzere komando birliği göndermiştir. Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin Refah’taki kara saldırılarını genişletme kararı almasıyla birlikte, Refah’a ek askeri birlikler gönderilmiştir.
İsrail ordusu, 6 Mayıs’ta, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah’ın doğusundaki mahallelerin boşaltılmasını istemiş ve 7 Mayıs sabahı da kara saldırısına başlamıştır. Gazze’nin Refah bölgesine yapılan saldırı sonucunda Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafı ele geçirilmiştir. Bu durum, bölgedeki gerilimi artırmış ve Filistinlilerin yaşamını daha da olumsuz etkilemiştir. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları uluslararası toplumun tepkisini çekerken, Filistinliler ise yaşadıkları acı ve zulmü dünyaya duyurmaya çalışmaktadır.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı tepki gösteren birçok ülke, İsrail’i kınayan açıklamalarda bulunmuş ve acilen duruma müdahale edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Filistinlilerin yaşadığı acı ve zulüm karşısında sessiz kalmak, insan haklarına ve adalet duygusuna aykırıdır. Bu nedenle uluslararası toplumun, Filistin halkının yanında durarak onların haklarını koruması ve destek olması gerekmektedir.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve yaşanan çatışmalar sonucunda birçok masum insan hayatını kaybetmiştir. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve acilen çözüm bulunması gerekmektedir. Filistin halkının yaşadığı acı ve zulüm karşısında ses çıkarmak, insanlık vicdanının bir gereğidir. Bu nedenle, tüm dünya ülkelerinin Filistin halkının yanında durarak haklarını savunmaları ve barışçıl bir çözüm bulunması için çaba göstermeleri önemlidir.