Gazze’de 7 Ekim saldırılarının ardından, aylardır İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için İsrail hükümetine yönelik protestolar devam etmektedir. Son olarak, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı olan Itamar Ben-Gvir, esir takasına yönelik eylemleri nedeniyle İsrailli halk tarafından büyük bir tepki ile karşılanmıştır. Bu tepkiye karşılık olarak halk tarafından saldırıya uğrayan Ben-Gvir, korumaları tarafından bölgeden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bu esnada Ben-Gvir, silahını çıkararak İsrailli yerleşimcilere karşı tehditler savurmuştur ve olay sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştır.
18 Nisan 2024 tarihinde, İsrailli Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, İsrail hapishanelerindeki kalabalığı azaltmak için terörist olarak tanımladığı Filistinli esirlere idam cezası uygulanmasını savunmuştur. Ben-Gvir, özellikle Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcileri şiddete teşvik etmesiyle bilinmektedir. Bu durum nedeniyle Filistinliler tarafından “katillerin avukatı” ve “şeytanın avukatı” olarak adlandırılmaktadır. Aynı zamanda, Ben-Gvir’in askerlikten “ideolojik çürük” olarak terhis edildiği bilinmektedir.
Itamar Ben-Gvir, İsrail’in yasakladığı ve ABD’nin terör örgütü olarak tanımladığı ırkçı “Kah” hareketinin bir üyesiydi. Görüşlerinin radikalliği nedeniyle askerlikten muaf tutulan ve çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalan Ben-Gvir, 2007 yılında “ırkçılık ve terör örgütünü desteklemek” suçundan hüküm giymiştir. Aynı zamanda, Ben-Gvir’in aşırı görüşleri nedeniyle askerlikten “ideolojik çürük” olarak terhis edildiği bilinmektedir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 2023 yılında göreve başladığı koalisyon hükümetinde Ben-Gvir, ülkedeki kolluk kuvvetlerinden sorumlu Ulusal Güvenlik Bakanlığına getirilmiştir. Ancak, Ben-Gvir’in sert ve aşırı sağcı tutumları nedeniyle toplumun geniş kesimleri tarafından tepkiyle karşılanmış ve tartışmalara neden olmuştur. Bu olaylar, İsrail’de siyasi ve toplumsal gerilimlere neden olmuş ve Ben-Gvir’in politik duruşu eleştirilere maruz kalmıştır.