İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Filistin devletinin kurulmasını engellemek misyonunu hayatının odak noktası olarak belirtti. İsrail’in Gazze’deki katliamları devam ederken, 40 bini aşkın sivilin hayatını kaybetmesinden sorumlu olan İsrail hükümeti üyeleri, nefret dolu söylemlerinden çekinmiyorlar. Smotrich, aşırı sağcı bir bakış açısına sahip olarak yaptığı paylaşımda, sosyal medya hesabından, “Hayatımın misyonu İsrail topraklarını inşa etmek ve Filistin devletinin kurulmasını engellemektir.” cümlesini kullandı. Aynı zamanda işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin haklarından yararlanması için çalışacağını söyledi.
Smotrich, Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşim yerlerinin genişletilmesi ve Filistin devletinin kurulmasını engellemek için yoğun çaba harcayacağını belirtiyor. Ayrıca Başbakan Binyamin Netanyahu’ya işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhak edilmesi çağrısında bulunmuştu. Bu durum, İsrail yönetiminin Filistin devleti kurulmasını engellemeye yönelik politikalarının sürdürüldüğüne dair bir gösterge olarak değerlendirilebilir.
İsrail’in aşırı sağcı bakış açısına sahip bakanının açıklamaları, bölgede gerilimi arttıran ve barış sürecini olumsuz etkileyen bir etken olabilir. Filistin topraklarına ilişkin mevcut durumu ve İsrail’in politikalarını göz önüne alındığında, Smotrich’in söylemlerinin bölgedeki gerginliği daha da tırmandırabileceği endişesi oluşabilir. Aşırı sağcı bir bakış açısına sahip olan bakanın, Filistin devletinin kurulması sürecini engellemeyi misyonu olarak belirlemesi, bölgede uzun süreli çözüme yönelik adımların atılmasını zorlaştırabilir.
Sonuç olarak, İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi misyon haline getirdiği açıklamaları, bölgedeki gerilimin artmasına ve barış sürecinin olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Smotrich’in politikaları, Filistin topraklarındaki durumu daha da karmaşık hale getirebilir ve uzlaşma şansını zorlaştırabilir. Bu nedenle, uluslararası toplum ve bölgedeki diğer aktörler, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için gerekli adımların atılmasını teşvik etmelidir.