İsrail ordusu, Batı Şeria’nın Ramallah kentinde yer alan Attara köyüne düzenlediği baskında Filistinli bir esirin evini yıktı. İsrail’e ait yaklaşık 30 buldozer ve dozerle gerçekleştirilen yıkım sırasında köye girişler kapatıldı. Yıkımın, Filistinli esir hemşire Mürid Mahmud Dahadiha’nın evine yapıldığı belirtildi. Dahadiha ise İsrail ordusuna silahlı saldırıya karıştığı iddiasıyla ocak ayında gözaltına alınmıştı.
7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne başlatılan saldırının ardından Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılar artış gösterdi. Filistin Esirler Cemiyeti ve Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti, İsrail askerlerinin 7 Ekim’den bu yana 9 bin 870 Filistinliyi gözaltına aldığını açıkladı. Ayrıca, 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaşanan saldırılarda 592 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail’in Batı Şeria’da gerçekleştirdiği baskınlar ve yıkımlar, Filistinliler arasında endişeye sebep olmaktadır. Filistin topraklarının sürekli olarak gasp edilmesi ve Filistinlilere yönelik yapılan saldırılar, uluslararası toplumdan tepki almaktadır. İsrail ordusunun keyfi uygulamaları ve insan hakları ihlalleri, barış ve istikrarın sağlanmasını zorlaştırmaktadır.
Bu tür eylemler, İsrail-Filistin ilişkilerini daha da germekte ve taraflar arasındaki anlaşmazlığı derinleştirmektedir. Uluslararası kuruluşlar ve insan hakları savunucuları, bu tür keyfi uygulamalara son verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. İsrail’in Filistin topraklarındaki hakimiyetini arttırmaya yönelik politikaları, bölgedeki gerilimi arttırmakta ve barış sürecini olumsuz etkilemektedir.
Sonuç olarak, İsrail ordusunun Batı Şeria’daki baskın ve yıkımları, Filistinliler arasında endişe ve korkuya neden olmaktadır. Uluslararası toplumun bu tür eylemlere karşı daha etkili bir şekilde müdahale etmesi ve insan hakları ihlallerine karşı net bir tutum sergilemesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde, bölgede kalıcı bir barış ve istikrar sağlanabilir.