İsrail ordusu, Gazze’nin Mısır’a açılan sınır kapısının kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu. 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarda 34.735 Filistinli yaşamını yitirirken, 78.108 kişi de yaralandı. Enkaz altında hala binlerce ceset bulunuyor ve sivil altyapı da ciddi şekilde zarar gördü. İsrail ordusu, Refah bölgesine yapılan saldırılarda 20 Filistinlinin öldürüldüğünü belirtti. Saldırılarda Refah Sınır Kapısı’na ve çevresine roketlerle ve top atışlarıyla saldırı gerçekleştirildi. Görgü tanıkları, İsrail savaş uçaklarının da Refah Sınır Kapısı’na yakın bölgelere saldırılar düzenlediğini aktardı.
Hamas Hareketi, Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasına ilişkin önerileri kabul ettiğini duyurdu. Ancak İsrail Savaş Kabinesi, Refah’taki saldırıları sürdürme kararı aldı. İsrail ordusu, zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Refah’ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını talep etti. Bu bölgede yaklaşık 100.000 Filistinlinin yaşadığı belirtildi. İsrail ordusunun karadan da Refah’a saldırı başlatacağı endişesiyle refah bölgesinde zorunlu göç hareketleri başladı. Gazze’nin yurt dışına açılan tek geçiş noktası olan Refah Sınır Kapısı, insani yardımların giriş noktası olarak da kullanılıyor.
Akıllara gelen sorular arasında, bu saldırıların barış ve istikrarı tehdit edip etmeyeceği yer alıyor. Tüm tarafların diplomatik yollardan çözüm aramaları gerektiği konusunda açıklamalar yapılmalıdır. Ayrıca, insani yardımların kesilmemesi ve hastaneler ile eğitim kurumlarının korunması için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Sivil halkın can güvenliği öncelikli olmalıdır.
Uluslararası toplumun bu gelişmeler karşısında sessiz kalmamalı ve taraflar arasında diyalogun sağlanması için çaba göstermelidir. Çatışmaların bir an önce sona ermesi, insani yardımların güvenli bir şekilde ulaştırılması ve barışın sağlanması için tüm tarafların işbirliği yapması gerekmektedir. Bu süreçte masum sivillerin korunması ve bölgede yaşanan insanlık dramına son verilmesi büyük önem taşımaktadır.