İsrail ordusu, Gazze’de bulunan Cibaliye Mülteci Kampı dahil birçok bölgeye yoğun hava saldırıları gerçekleştirdi. Saldırılar başta Cibaliye Mülteci Kampı olmak üzere Gazze’nin kuzeyindeki bölgelere odaklandı. Günün ilerleyen saatlerinde Gazze’nin kuzeyinde yer alan bazı bölgelere ikinci bir yoğun hava saldırısı düzenlendi. Bu saldırılarda, Gazze şehir merkezinde bulunan Es-Sabra Mahallesi’nde bulunan bir ev hedef alındı ve saldırı sonucunda ölü ve yaralılar olduğu rapor edildi. İsrail ordusu, akşam saatlerinden itibaren Gazze’nin kuzey bölgesine 30’tan fazla hava saldırısı düzenledi. Bölgedeki saldırıların devam ettiği belirtilirken, saldırılar sonucunda ölü ve yaralılar olduğu belirtildi, fakat resmi kaynaklar henüz bu konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
İsrail ordusunun, Cibaliya’ya yönelik hava saldırılarında Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam’a ait noktaların hedef alındığı iddia edildi. Bu saldırılar sırasında Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna ait muhabir Enes El-Şerif’in de evi hedef alındı. Şerif’in evinde olmadığı bir sırada gerçekleşen saldırıyı sosyal medya hesabından duyurdu. Bu olaylar neticesinde bölgede gerginlik ve endişe hakim olurken, geniş çaplı insan kayıplarına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Gazze’deki hava saldırıları, İsrail ve Filistin arasındaki gerilimde tırmanışa neden oldu. Her iki taraf arasında yaşanan çatışmaların sona erdirilmesi ve barışçıl bir çözüm bulunması için uluslararası toplumun müdahalesi beklenirken, bölgedeki tansiyonun yükseldiği gözlemleniyor. İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik hava saldırılarına ilişkin gelişmeler, bölgenin ve dünyanın gündemine oturdu. Ayrıca yaşanan bu olaylar, bölgedeki insani krizin boyutlarını artırarak daha fazla endişe yaratmaktadır.
Sonuç olarak, İsrail ordusunun Gazze’de gerçekleştirdiği hava saldırıları bölgede gerginliği arttırmış ve insani krizin derinleşmesine neden olmuştur. Uluslararası toplumun, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaları durdurmak ve barışçıl bir çözüm bulmak için harekete geçmesi beklenmektedir. Bu süreçte, bölgedeki taraflar arasında doğrudan iletişimin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması büyük önem taşımaktadır.