Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, insan sağlığı için fedakarca görev yapan bir hekimin mesleki görevlerini yerine getirme hakkının asla engellenemeyeceği ifade edilmiş, bu bağlamda Safiyye’nin güvenliğinin ve hayatının da İsrail makamlarının sorumluluğunda olduğu vurgulanmıştır. Açıklama, sağlık çalışanlarının haklarına yönelik her türlü saldırının kabul edilemez olduğunu göstermektedir.
İsrail askerleri tarafından gözaltına alınan Safiyye’nin insani şartlara aykırı bir biçimde tutulması durumu ise şiddetle kınanmıştır. Bakanlık, sağlık hizmeti sunan bir bireyin temel haklarının ihlal edilmesinin uluslararası normlara ve insan haklarına aykırı olduğuna dikkat çekmiştir. Açıklamada, “Kendisinin insani ve hukuki haklarının korunması ve derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz” ifadesi yer almuştur. Bu çağrı, sadece Safiyye için değil, benzer durumlarda olan tüm sağlık çalışanları için geçerlidir.
Ayrıca, uluslararası topluma bu tür insan hakları ihlallerine karşı duyarsız kalmamaları konusunda bir uyarı yapılmıştır. Bakanlık, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları durdurmak ve uluslararası hukuk kurallarının etkin bir şekilde uygulanması için somut adımlar atılması gerektiğini belirtmiştir. Bu bağlamda, sağlık çalışanlarının insan yaşamına yönelik barbarca ihlallere maruz kaldığını ve bunun uluslararası hukukun ve insanlığın ortak değerlerine karşı bir tehdit oluşturduğunu dile getirmiştir.
Açıklama, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm uluslararası toplumun sağlık çalışanlarına yönelik hak ihlalarına karşı ortak bir bilinç oluşturmasını ve tedbir almasını amaçlamaktadır. Bakanlık, insanların sağlık hizmetlerine erişiminin, temel insan haklarından biri olduğunu ve bu hakların korunmasının herkesin sorumluluğunda olduğunu vurgulamaktadır. Bu tür olayların devam etmesi, hem insan sağlığını hem de uluslararası ilişkileri olumsuz etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.
Sonuç olarak, sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanması ve insan haklarının korunması gerekliliği, dünya genelinde üst düzey bir hassasiyetle ele alınmalıdır. Bu bağlamda, hem devletlerin hem de uluslararası kuruluşların, sağlık alanında çalışan bireylerin haklarını koruma adına ciddi önlemler alması kaçınılmazdır. Zira, insani değerlerin gazabına uğraması, tüm insanlığın ortak bir yarasına dönüşebilir. Bakanlık, bu konudaki duyarlılığını artırarak, sağlık hizmetlerinin sunumunda güvenliğin ön planda tutulması gerektiğine işaret etmektedir.
