Haber7
Suriye, uzun yıllar süren iç savaşla başa çıkmaya çalışırken, bu süreçte Türkiye’nin önemli bir rol oynaması dikkat çekiyor. Türkiye, Suriye’nin Esad rejimine karşı bağımsızlığı için destek vermekte ve Suriye halkının ülkelerinde refah içinde yaşamasını sağlamak amacıyla çeşitli adımlar atmaktadır. Bir diğer önemli mesele ise Türkiye’nin kuzeydoğu sınırının terörden arındırılmasıdır. Türkiye bu amacına ulaşabilmek için stratejik olarak bölgede önemli bir konumda yer almaktadır. Son zamanlarda ise Türkiye’nin, bir dönem Rusya’nın askeri üssü olarak bilinen T4 Hava Üssü’nde yerleşme planları gündeme gelmiştir.
Ancak, Suriye’deki Türk varlığını sona erdirmek isteyen İsrail, bu durumu çokça eleştirmekte ve Türkiye’nin bölgedeki etkisini azaltmak için çeşitli yollar aramaktadır. Son gelişmeler, İsrail’in bu konuda çareyi ABD’de arayacağını göstermektedir.
TÜRKİYE’Yİ BU KEZ DE İSRAİL ABD’YE ŞİKAYET EDECEK
İsrail Başbakanlık Ofisi, yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun 16 Ekim 2023 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek, Donald Trump ile önemli görüşmeler gerçekleştireceğini bildirdi. Bu görüşmelerin daha çok bölgesel konular üzerinde yoğunlaşacağı, özellikle de Gazze ve İran’ın nükleer faaliyetleri üzerinde müzakereler yapılacağı ifade edildi. Öne çıkan bir diğer konu ise Türkiye’nin Suriye’deki rolü oldu. Netanyahu’nun, Trump ile gerçekleştireceği toplantıda, Türkiye-İsrail ilişkilerinin yanı sıra İran tehdidi, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırıları ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) karşı mücadele gibi konular üzerinde durulacağı da belirtildi.
Bu durum, Suriye’deki sorunun sadece yerel bir mesele olmadığını, aynı zamanda uluslararası boyutları olan karmaşık bir kriz olduğunu da göstermekte. İsrail, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını sorguladığı bir dönemde, bu konuları Trump ile müzakere etmeyi planlıyor.
SURİYE’DEKİ TÜRK VARLIĞI İSRAİL’İ PANİKLETTİ
Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı, özellikle İsrail hükümetine endişe kaynağı olmaya devam ediyor. İsrail, Türkiye’nin bu varlığını sona erdirmek amacıyla çeşitli hamleler yapmış durumda. Son olarak, T4 Hava Üssü’nü bombalayarak kullanılamaz hale getirmek için harekete geçti. Ancak Türkiye’nin bu üssü kullanmaktan vazgeçmediği ve HİSAR Hava Savunma Sistemi’ni burada konuşlandırarak kalıcı bir askeri varlık göstermeye niyetli olduğu öğrenildi. Bu hamle, Türkiye’nin Suriye’deki etkisini korumak adına aldığı önemli bir karar olarak değerlendirildi.
İsrail, T4 Hava Üssü’ne yönelik saldırının ardından Türkiye’ye mesaj verme amacı taşımaktaydı. Ancak bu olay, iki ülke arasındaki gerilimi artıran ve karşılıklı tehditler oluşturan bir durum olarak kaydedildi. Türkiye ise İsrail’in bu tutumuna karşılık olarak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan aracılığıyla bir açıklama yaptı. Fidan, “İsrail ile çatışmaya girmek istemiyoruz” diyerek Türkiye’nin diplomasi yolunu tercih ettiğini ifade etti. Bu, Türkiye’nin bölgedeki barışı koruma çabalarının bir göstergesi olarak yorumlandı.
Sonuç olarak, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda askeri varlığını sürdürmesi, hem bölgesel güç dengelerini etkileyen hem de uluslararası ilişkilerde önemli bir başlık haline gelmiş durumda. İsrail’in bu durumu hazmedememesi ve ABD ile birlikte hareket etme arayışları, bölgede daha geniş çaplı sorunlara zemin hazırlayabilir. Türkiye’nin bu süreçteki tutumu ve aldığı kararlar, gelecekte daha da kritik bir hale gelecek gibi duruyor. Bunun yanında, uluslararası aktörlerin de bu konuya yanıtları ve