Gazze’deki Ateşkes ve Faaliyetler Üzerine Analiz
İki gündür sabırsızlıkla beklediğimiz haber nihayet dün akşam saatlerinde Amerika’nın seçilmiş Başkanı Donald Trump tarafından paylaşıldı. Gazze’de 9 Ekim’den bu yana devam eden İsrail saldırganlığı ve soykırıma varan cinayetlerini durduracak ateşkes konusunda anlaşmaya varıldığı duyuruldu. Bu gelişme, bölgedeki olağanüstü durumu daha da önemli hale getiriyor.
Trump’ın açıklaması öncesinde, Suriye Dışişleri Bakanı ile ortak basın toplantısı düzenleyen Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bir soru üzerine, “Ateşkes için emeği geçen arkadaşlardan rol çalmak istemem. Mısır ve Katar’ın emeği çok” dedi. Yine, “Birkaç dakika sonra ateşkes açıklaması gelebilir” diyerek ateşkesin yakın olduğu mesajını verdi. Ve öyle de oldu; bu sözler hemen ardından gerçekle buluştu.
7 Ekim’de gerçekleşen Hamas’ın Aksa Tufanı harekâtı sonrasında, Gazze’ye uygulanan orantısız saldırılar, sivil alanların tamamını hedef alarak devam etmişti. Çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden, hastane, cami, kilise gözetmeden gerçekleştirilen bu saldırılar, dünya gündeminde ciddi bir yankı buldu. Sonunda, 19 Ocak’ta yürürlüğe girecek ateşkesin, uzun bir süreç boyunca aşama aşama yürütüleceği açıklandı.
TRUMP, KOLTUĞA OTURMADAN ATEŞKES HABERİ GELDİ
Amerikan seçimleri öncesinde bazı kesimlerin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya “Elini çabuk tut” mesajı ilettiği biliniyor. Netanyahu’nun, seçimlerden önce saldırı dozunu artırarak halkına ve uluslararası topluma mesaj vermesi, saldırılarının arka planında yatan siyasi planları öne çıkardı. Fakat Trump’ın seçimi kazanmasının ardından, bu süreç tersine dönmeye başladı. Geçtiğimiz hafta Trump, “Koltuğa oturacağım güne kadar rehineler salıverilmezse, kıyamet kopacak” diyerek dikkat çekici bir tehditte bulundu. Bu tehdit, yalnızca Hamas’a yönelik olarak algılansa da, daha geniş bir çerçevede değerlendirilmesi gerekti.
Trump, hemen ardından Netanyahu’ya ağır küfürler eden bir Amerikalının sosyal medya paylaşımlarını hem beğendi, hem de paylaşarak durumu daha da ilginç hale getirdi. Bugün, Katar, Mısır ve Amerika’nın garantörlüğünde yeni bir ateşkes süreci için anlaşma sağlandı ve bu netice, hem Filistin hem de dünya için umutsuzluğun azalması anlamına geliyor.
BİRLEŞİK FİLİSTİN İÇİN MERVAN BARGUTİ İSRAİL ZİNDANLARINDAN KURTARILMALI
Ateşkesle birlikte, İsrail hapishanelerinde yıllardır tutuklu bulunan binlerce Filistinli için yeni bir umut doğmuş durumda. İsrail, Gazze’den aşamalı olarak çekilmenin yanı sıra, Filistinli tutsakları da salıverecek. Hamas da 7 Ekim’den bu yana, içinde Amerikalıların da bulunduğu rehineleri kademeli olarak salıverecek. Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin salıverilmesinde, Hamaslılara öncelik verilmediği. Hamas, yaptığı anlaşmada El Fetih ve İslami Cihat gibi çeşitli gruplardan tutsakların da salıverilmesini talep etti ve bu konuda ilerleme sağladı.
Yazıyı kaleme aldığımız bu saate kadar, El Fetih’in 22 yıldır İsrail zindanlarında olan önemli liderlerinden Mervan Barguti’nin salınıp salınmayacağına dair net bir bilgiye ulaşamamış durumdayız. Ancak, Barguti ve benzeri isimlerin, şartlı da olsa salınmasını umuyoruz. Çünkü bu isimler, “Bütüncül Filistin” için hayati önem taşıyor. Türkiye’nin hem coğrafi hem de siyasi olarak Filistin’in bütünlüğü için yaptığı
