İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde yerinden edilmiş sivillerin sığındığı iki okula saldırı düzenledi ve en az 11 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi. İsrail ordusu, eş-Şati Mülteci Kampı ve ed-Derec Mahallesi’nde Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na ait 2 okulu bombaladı. Şati Mülteci Kampı’nda 5 kişinin cesedi çıkarılırken, ed-Derec Mahallesi’nde 6 sivilin cansız bedenine ulaşıldı. Gazze kentinin Şucaiye Mahallesi’nde ise bir evden 2 kadının cesedi çıkarıldı. İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah bölgesinde saldırılarını sürdürdü. Refah kentinin batısında bir genç öldü ve birçok kişi yaralandı. Han Yunus kenti de İsrail tarafından bombalandı ve gece saldırılarında ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğu bildirildi.
İsrail ordusunun 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279’u kadın olmak üzere toplam 37 bin 626 Filistinli yaşamını yitirdi. Ayrıca 86 bin 98 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları da hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
Bu saldırılar sonucunda hayatını kaybedenler arasında çocuklar ve kadınlar da yer almaktadır. Saldırıların devam ettiği ve şiddetlendiği belirtilirken, uluslararası toplumdan İsrail’e müdahale çağrıları yapılmaktadır. Filistin halkının yaşadığı zorluklar ve zulümler giderek artarken, uluslararası kuruluşlar tarafından acil yardım çağrıları yapılmaktadır.
Gazze’deki insan hakları ihlalleri ve sivillere yönelik saldırılar uluslararası toplum tarafından kınanmış ve insani krizin sona ermesi için çözüm çağrıları yapılmıştır. Ancak şiddetin tırmanması ve can kayıplarının artması, bölgedeki krizi derinleştirmektedir. Uluslararası toplum, taraflar arasında barışçıl bir çözüm bulunması ve masum insanların korunması için daha fazla adım atılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Gazze’de yaşanan insanlık dışı saldırılar ve can kayıpları, bölgedeki krizi derinleştirmekte ve Filistin halkının acılarını artırmaktadır. Uluslararası toplumun bu krize duyarsız kalmaması ve insani yardım faaliyetlerini artırması gerekmektedir. Sivil halkın korunması ve temel insan haklarının sağlanması için acil önlemler alınmalıdır.