İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ediyor. Hastaneleri ve kampları hedefleyerek savaş suçu işleyen İsrail, 7 Ekim’den bu yana saldırılarını sürdürüyor. Son olarak, Nusayrat Mülteci Kampı hedef alındı ve bombardımanda 2’si çocuk, 2’si kadın olmak üzere 4 Filistinli hayatını kaybetti. Birçok kişi de yaralandı. Gazze Şeridi’nin orta kesimlerinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi’nde çalışan sağlık personeli, İsrail savaş uçağının bir evi bombalaması sonucu yaralananlara müdahale etti.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarında, en az 16 bin 715 çocuk ve 11 bin 308 kadın olmak üzere toplamda 40 bin 939 Filistinli öldü. Ayrıca 94 bin 616 kişi de yaralandı. Bu saldırılar nedeniyle yaklaşık 40 bin masum insan hayatını kaybederken, binlerce kişi de yaralanmış durumda. İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı uluslararası toplumdan sesler yükselirken, sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları da bu saldırıları kınadı.
Nusayrat Mülteci Kampı’ndaki bombardımanda hayatını kaybeden 4 Filistinlinin ardından bölgede büyük bir insani kriz yaşanıyor. Yaralıların tedavisi için hastanelere yetişmeye çalışan sağlık personeli, büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürüyor. Ancak, durum hala kontrol altına alınamamış durumda ve bölgedeki sivil halk büyük tehlike altında bulunuyor.
Söz konusu saldırılar, Filistin ve İsrail arasındaki siyasi gerilimin tırmanmasına neden olurken, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için uluslararası toplumun daha aktif bir rol alması gerektiği vurgulanıyor. Filistin halkının haklarının korunması ve sivil halkın güvenliği için acil tedbirlerin alınması gerektiği belirtilirken, İsrail’in bu saldırılarına son vermesi ve masum insanların hayatına son verilmesi çağrısı yapılıyor.
Nusayrat Mülteci Kampı’ndaki saldırıda hayatını kaybeden 4 Filistinli için taziye mesajları yayımlanırken, bölgedeki insanların acıları ve zorluklarına dikkat çekilerek uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor. İsrail’in bu saldırılarına son verilmesi ve sivil halkın can güvenliğinin sağlanması için gerekli adımların atılması için uluslararası baskının artırılması gerektiği belirtiliyor.
