İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılar sonucunda 7 Ekim’den bu yana en az 34.049 Filistinli öldü, 76.901 kişi yaralandı. Bu ölümlerin 14.685’i çocuk, 9.670’i kadın olarak kaydedildi. Saldırılar sırasında hastaneler ve eğitim kurumları da hedef alındı ve sivil altyapıya zarar verildi. Gazze’deki su kıtlığı ise geçmiş kritik seviyeyi aştı ve su tankerleri kısıtlı yardımlarıyla halka ulaştırılmaya çalışılıyor.
Su kıtlığı yaşanan Gazze’de, bir Filistinli çocukun tankerden şişesini doldurma çabası yürekleri dağladı. Çocuk, su damlalarını toplayarak şişesini doldurma çabasında gösterdi. Bu görüntüler sosyal medyada paylaşılınca, bir kez daha İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukanın ne kadar acımasız bir şekilde sonuçlandığını gösterdi.
Gazze’de yaşanan su kıtlığı, İsrail’in uzun süredir devam eden ablukasının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Su temini konusunda yaşanan sıkıntılar, insanların günlük temel ihtiyaçlarını bile karşılayamamasına neden oldu. Yardım kuruluşları tankerler aracılığıyla su taşıyarak halka yardım etmeye çalışıyorlar ancak bu yetersiz kalıyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sadece insanların yaşamını değil, aynı zamanda altyapıyı da olumsuz etkiledi. Hastaneler ve eğitim kurumları da saldırılara hedef olarak, sağlık hizmetlerinin ve eğitimin aksamasına neden oldu. Sivil altyapının zarar görmesi sadece bugüne değil, geleceğe de olumsuz yansımaları olacak büyük bir sorun yaratmaktadır.
Gazze’de yaşanan su kıtlığı, çocukların en temel ihtiyaçlarından biri olan suya erişimlerini bile zorlaştırmış durumda. Filistinli çocukların bu zorlu şartlarda bile umutsuzluğa kapılmadan yaşama tutunma mücadelesi, dünyada büyük bir duygu yarattı. Bu çocuklar, sadece suya değil, temel insan haklarına ve yaşama hakkına erişimleri için verdiği mücadele ile tüm insanlığa ders niteliğinde bir mesaj veriyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve uyguladığı abluka, sadece Filistin halkının yaşamını değil, aynı zamanda insanlık onurunu da hedef almaktadır. Su kıtlığı gibi temel ihtiyaçların bile karşılanamadığı bu koşullarda, uluslararası toplumun sessiz kalmaması ve Filistin halkının yanında durması gerekmektedir. Gaza’daki çocukların masumiyetine dikkat çekmek ve onların temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak için acil adımlar atılmalıdır.
