İsrail’de son bütçe yılında büyük bir bütçe açığı açığa çıktı. Nisan ayında sona eren dönemde, 132,2 milyar şekel (35,7 milyar dolar) bütçe açığı yaşandı. Bu rakam, 2008 küresel ekonomik krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Maliye Bakanlığı verilerine göre, 12 aylık mali açık gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 7’sine ulaştı ve hükümetin öngördüğü yüzde 6,6’lık tahminin üzerine çıktı.
Harcamalarda büyük bir artış yaşandı, 2024’ün ilk dört ayında harcamalar neredeyse yüzde 36 artarak savunma harcamaları önceliklendirildi. Gelirler ise çoğunlukla vergi ödemelerindeki düşüş nedeniyle yüzde 2,2 azaldı. Bu durum İsrail’in tarihinin en büyük bütçe açıklarından birini yaşamasına yol açtı.
Savaşın maliyetinin artması, İsrail’in para birimi olan şekeli de etkiledi. Şekel, dolar karşısında bu hafta yüzde 0,6 değer kaybederek 3,72 seviyesine geriledi. Hükümet, artan maliyetleri finanse etmek için gelir ve harcama düzenlemeleri yapmaya çalışıyor ancak henüz onay almadı.
Önümüzdeki yıldan itibaren yürürlüğe girecek olan vergi artışları önlemleri arasında en önemlisi katma değer vergisindeki artış. Bu vergi artışıyla yıllık gelir GSYH’nin yüzde 0,35’ine denk gelecek. Ancak hükümet, ihtiyaçlarının çoğunu şimdilik borçlanarak karşılıyor. Savaşın başlamasının ardından hükümet tarafından aylık ortalama tahvil satışları üç katına çıktı.
Savaşın mali yükünün artmasıyla İsrail’in kredi notu da düşmeye başladı. Derecelendirme kuruluşları Moody’s ve S&P, ülkenin kredi notunu gözden geçirecek ve negatif görünümü koruyacak. Moody’s daha önce ilk kez bir kademe not indirimi (A2’ye) yapmıştı ve bu karara S&P Global Ratings de katıldı. Bu hafta her iki derecelendirme kuruluşu da İsrail’in kredi notunu gözden geçirecek.
Sonuç olarak, İsrail’in savaş makinesi büyük mali bir yük oluşturuyor ve ülke ekonomisi üzerinde ciddi bir etkiye sahip olmaya devam ediyor. Hükümet, artan maliyetleri dengelemek için vergi artışları ve harcama düzenlemeleri üzerinde çalışıyor ancak ekonomik belirsizlikler devam ediyor.