İsrail, Suriye’de yaşanan iç karışıklıklar sonucunda, Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte dikkatini Suriye’ye yönlendirdi. Başbakan Binyamin Netanyahu, “Golan Tepeleri sonsuza kadar İsrail’indir” ifadesiyle birlikte, işgal güçlerinin Suriye’de bir tampon bölge oluşturmak amacıyla harekete geçtiğini bildirdi. Bu, İsrail’in Suriye’nin çeşitli bölgelerine hava saldırıları düzenlemesi için bir zemin oluşturdu.
Bir yandan Beşar Esad’ın rejiminden kaçan liderlerin ardından, Suriye’deki gelişmeleri yakından takip eden İsrail, aynı zamanda PKK/YPG ile de irtibat kurmaya başladı. Tüm bu gelişmelerin ışığında, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) cephesinden dikkat çekici bir açıklama yapıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, hükümeti İsrail tehdidi konusunda uyararak harekete geçmeleri yönünde çağrıda bulundu.
İsrail ile Fiziki Temas Hattına Girebiliriz
Özdemir, İsrail’in Suriye’deki askeri varlığını ele alarak, İsrail ordusunun Şam’a doğru 20 kilometre kadar yaklaştığını belirtti. Bu durumun, Türkiye’nin angajman kurallarının acilen belirlenmesi gerekliliğini ortaya çıkardığını ifade etti. Dış politikadaki yaklaşımların dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, Ankara merkezli bir politikayla, bölgesel ve küresel alanda daha etkili bir duruş sergilenmesi gerektiği üzerinde durdu.
“Gelen bilgilere göre, Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım suçunu boynuna asmış olan İsrail’in, Suriye’deki işgal girişimleri yalnızca Golan Tepeleri ile sınırlı kalmayacak gibi görünüyor” diyen Özdemir, bu durumun Türkiye için tehlikeler barındırdığını dile getirdi. Ek olarak, bu şartların Türkiye ile İsrail arasında bir fiziki temas hattına gireceğimiz anlamına geleceğini vurgulayarak, bu süreçte acil angajman kuralları belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Özdemir, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en hassas dönemlerinden geçildiğine dikkat çekerek, Ankara’nın merkezi bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini kaydetti. “Büyük Türkiye” idealinin bu dönemde daha çok önem kazandığını dile getirerek, Türk ve Türkiye Yüzyılı projesinin inanç, azim ve kararlılıkla hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Özdemir, bu konulardaki gücün sahada kazanılması gerektiğine vurgu yaparken, tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduklarını ifade etti.
Bu açıklamalar, sadece Suriye’deki durumu değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgedeki stratejik duruşunu, uluslararası ilişkilerdeki dengesini ve güvenlik politikalarını da etkileyebilir. İsmail Özdemir’in çağrısı, Türkiye’nin Orta Doğu’daki etkisini artırma ve milli güvenlik ayakları üzerinde durarak, barış ve istikrar sağlama arayışını yansıtıyor.
Sonuç olarak, Suriye’nin bugünkü durumu ve Türkiye’nin İsrail ile yaşanabilecek olası temas durumları, bölgedeki siyasetin dinamiklerini etkilemeye devam ediyor. Tüm bunlar ışığında, Türkiye’nin duruşu ve uygulayacağı politikaların önemi bir kez daha gözler önüne serilmiştir.