Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 17 Ekim 2023 tarihinde İsrail’in Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği hava ve kara saldırılarına ilişkin bir açıklama yayımladı. Bu açıklamada, “İsrailli bakanların ülkemize yönelik provokatif beyanları, içinde bulundukları ruh halinin yanı sıra fundamentalist ve ırkçı İsrail hükümetinin saldırgan ve yayılmacı politikalarını yansıtmaktadır.” ifadelerine yer verildi. Bu durum, Türkiye’nin Orta Doğu’daki duruma dair kritik görüşünü ortaya koymaktadır ve Suriye ile Lübnan’daki barış ve istikrar çabalarına direkt bir tehdit olarak değerlendirilmektedir.
Açıklamada, bölgedeki barış, istikrar ve refaha dair umut veren gelişmelerin, tüm dünya tarafından desteklendiği belirtildi. Ancak bu durumun neden İsrail’i rahatsız ettiğinin sorgulanması gerektiği vurgulandı. “Suriye sahasında kendisine yönelen herhangi bir provokasyon veya saldırı bulunmamasına rağmen, İsrail’in dün gece birçok noktaya eş zamanlı olarak düzenlediği hava ve kara saldırılarının, İsrail’in çatışmadan beslenen dış politika anlayışından başka bir izahı bulunmamaktadır.” değerlendirmesi yapılarak, bu saldırıların sebepleri sorgulandı.
Ayrıca, İsrailli bakanların Türkiye’yi hedef alarak “Gazze’de işledikleri soykırımı”, “Filistin halkına karşı sürdürülen topyekün savaşı”, “yerleşimci terörünü” ve Batı Şeria’yı ilhak niyetlerini gizlemelerinin mümkün olmadığı ifade edildi. Türkiye’nin bu tür açıklamalara karşı duyduğu rahatsızlık açık bir şekilde dile getirildi ve bölgedeki uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirildi.
Açıklamada, İsrail’in bölge ülkelerinin toprak bütünlüğüne ve milli birliğine kast eden saldırıları nedeniyle, “en büyük tehdit haline” geldiği ifade edildi. Tel Aviv yönetiminin, bölgedeki “stratejik destabilizatör” olarak hem kargaşaya neden olduğu hem de terörü beslediğine dikkat çekildi. Bu durum, bölgede yaşayan insanların güvenliği açısından oldukça endişe verici bir tablo oluşturmaktadır.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, söz konusu nedenlerle tüm bölgede güvenliğin sağlanması yönünde önemli adımlar atılması gerektiğinin altını çizerek, İsrail’in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye’de istikrarın tesisine yönelik çabaları baltalamayı bırakmasının önemine vurgu yaptı. Bu talepler, sadece bölgenin güvenliği adına değil, aynı zamanda uluslararası barışın sağlanması için de kritik bir rol oynamaktadır.
Ayrıca, açıklamada uluslararası toplumun da “İsrail’in giderek artan fütursuz saldırganlığına” karşı durması gerektiği belirtildi. Bu bağlamda, dünya genelindeki diğer devletlerin, İsrail’in saldırgan eylemlerini durdurmak için sorumluluk üstlenmesinin son derece önemli olduğu ifade edildi. Sadece Türkiye değil, tüm uluslararası aktörlerin bu duruma karşı ortak bir tavır alması gerektiği vurgulandı.
Sonuç olarak, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını sert bir şekilde kınamış ve bölgede barış ve güvenliğin sağlanabilmesi adına atılması gereken adımlara dikkat çekmiştir. Bu durum, uluslararası ilişkilerdeki gerginlikleri daha da artırırken, Orta Doğu’da kalıcı bir barışın sağlanmasının aciliyetini de gözler önüne sermektedir.