İstanbul Barosu seçimlerine doğru hızla ilerlerken, eski CHP İstanbul Milletvekili olan anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, bir grup avukatın desteğiyle başkan adayı olmaya hazırlanıyordu. Kaboğlu, İstanbul Barosu’nda düzenlediği basın toplantısında, 2017’nin bir kırılma noktası olduğunu ve bu dönemi ‘Fetret dönemi’ olarak nitelendirdiğini söyledi. Anayasanın bazı maddelerinin sistematik olarak ihlal edildiğini belirten Kaboğlu, baroların bu durumdan en çok etkilenen kurumlar olduğunu vurguladı.
Kaboğlu, avukatların her anayasa maddesini savunma görevlerinin olduğunu söyleyerek, baroların savunma görevini yerine getirirken siyasi veya ideolojik nedenlerle sınırlanamayacağını dile getirdi. İstanbul Barosu’nun, Türkiye’nin en büyük barolarından biri olmasının yanı sıra ülkenin genelinde önemli bir role sahip olduğunu belirtti. Baroların bölünerek zayıflatılmasının hukuk devleti ilkesine zarar verdiğini ifade eden Kaboğlu, avukat örgütlerinin güçlendirilmesi ve savunmanın bütünlüklü bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini savundu.
Anayasa avukatlığı yapma şansı bulduğunu belirten Kaboğlu, nitelikli savcı ve hakimlerin varlığının savunma mesleğini güçlendireceğini vurguladı. Anayasanın koruyucuları olarak hareket etmenin önemine değinen Kaboğlu, Fetret dönemine son vermek için tüm avukatların birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Kaboğlu, Türkiye’nin anayasasının zedelendiği ve hukuk devleti ilkesinin tehlikeye girdiği bir dönemde hukukçuların ve özellikle avukatların büyük bir sorumluluk taşıdığını belirtti.
İstanbul Barosu seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte Kaboğlu’nun başkan adaylığı, hukuk camiasında geniş yankı uyandırmış ve destek bulmuştu. Kaboğlu’nun vurguladığı gibi, Türkiye’nin demokratik değerlerine ve hukuk devleti ilkelerine sahip çıkmak, Adalet ve hukukun üstünlüğünü korumak için baroların birlik içinde hareket etmesi gerektiği önemli bir çağrı olarak değerlendirildi. Kaboğlu, hukukçuların, özellikle de avukatların toplumun hukuki haklarını koruma ve adaletin tesis edilmesi için mücadele etmeleri gerektiğini vurgulayarak, İstanbul Barosu seçimlerine dair beklentileri ve umutları yüksek tuttu.