İstanbul’un 26 ilçesinin CHP’li belediye başkanları, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasına tepki olarak ortak bir bildirge yayımladı. Bildirgede, “Hiçbir antidemokratik güç, bizleri İstanbul’a hizmet etmekten alıkoyamayacak. Güzel vatanımızı haksız, hukuksuz uygulamalardan kurtarmak için, demokrasi için, hukukun üstünlüğü için var gücümüzle mücadele edeceğiz, güzel bir gelecek için var gücümüzle çalışacağız.” ifadeleri yer aldı.
Bu bildirgede, Esenyurt‘ta yaşanan sürecin haksızlık ve hukuksuzluk boyutları da boyutlandırıldı. “Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olan Esenyurt’ta yaşanan haksızlık ve hukuksuzluk karşısında halkın iradesine sahip çıkmaya kararlıyız. Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer, halkımızın helal oylarıyla seçilmiş, temiz sicili ve liyakati ile göreve layık görülmüş bir bilim insanıdır. Ancak, uydurma gerekçelerle yapılan ‘şafak operasyonuyla’ gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır.” denilerek, bu durumun bir demokrasi ihlali olduğu vurgulandı.
Ayrıca, bildiride, “Halkın iradesine müdahale edilmiştir ve demokrasimiz derin bir yara almıştır. Yerel yönetimlerin bağımsızlığı ve demokratik işleyişi, demokrasimizin temel değerlerinden biridir.” ifadelerine de yer verildi. Anayasal bir dikkatle, görevleriyle ilgili suç isnadı bulunan yerel yöneticiler hakkında adil ve şeffaf bir yargılama süreci işletilmesi gerektiği belirtilerek, “Esenyurt’ta, hiçbir kesin karar olmadan, demokratik meşruiyetin yerini kayyım ataması almıştır.” denildi.
Hukukun Üstünlüğünün İhlali
Esenyurt Belediyesinde son 11 gündür yaşananlar, hukukun üstünlüğünün nasıl hiçe sayıldığını bizlere göstermektedir. Belediye meclisimiz toplantıya dahi çağrılmadan, atanmış memurlarla yönetilmeye başlanmış, meclisin, encümenin ve komisyonların yetkileri atanmış kişilere devredilmiştir. Bu, sadece belediye başkanına değil, seçilmiş meclis üyelerinin tamamına ve dolayısıyla halkın iradesine karşı açık bir vesayet uygulamasıdır.
“Demokrasimiz Tehdit Altında”
İktidarın, kendi halkının iradesini yok sayan, halkıyla kavga eden bir zihniyetle hareket etmesi, demokrasimizin adına büyük bir tehdittir. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir! Bu bağlamda, siyasi amaçların hukukun araçsallaştırılmasına ve bu ilkenin ihlaline karşı durma kararlılığı ifade edildi.
“İktidar Yürüyüşüne Devam”
Bu nedenle, Cumhuriyet Halk Partili yerel yönetimler olarak Türkiye’nin birinci partisiyiz ve hiçbir hukuk dışı baskıya boyun eğmeyeceğimiz belirtildi. “Ülkemize güzellikler getirmek için çıktığımız iktidar yürüyüşümüzden geri adım atmayacağız. Bu ülkenin seçilmişlerine yönelik yapılan hukuksuz müdahalelerin, halkımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığını gölgelemesine asla izin vermeyeceğiz,” şeklinde mesaj verildi.
Sonuç olarak, bildirgenin son