İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2023 yılı Faaliyet Raporunu İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunarak, İstanbul halkına geçtiğimiz yılın hesabını verdi. İmamoğlu, şehrin geçmişten bugüne gelen sorunlarına çözüm üretirken aynı zamanda geleceği de düşündüklerini ve halkın ihtiyaçlarına uygun projeler geliştirdiklerini vurguladı. Siyasi hesaplar yapmadıklarını, belirli kişi veya grupları korumadıklarını ve bu anlayışlarına devam edeceklerini belirtti.
İmamoğlu, belediyenin 5 yıllık yönetim döneminde 1019 teftiş ve incelemeden alnının akıyla çıktıklarını ve bu durumun Türkiye’de bir rekor olduğunu ifade etti. Bu teftişlerin itibarsızlaştırma çabalarının bir parçası olduğunu ancak istenilen sonucu vermediğini ve bundan ders çıkarılacağını umut ettiğini dile getirdi. Ayrıca, 23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerine de değinerek, milletin iradesini yok saymaya kalkanların ibret alacağını ve yeni bir siyaset anlayışının gelişeceğini söyledi.
İmamoğlu, İstanbul’daki hizmetleri sadece kendi yaptıklarının büyüklüğünü göstermek için değil, halka hizmet etmek için yaptıklarını ve şehrin asıl sahibinin 16 milyon İstanbullu olduğunu vurguladı. İstanbul’da yaşanan köklü değişimin devam edeceğini ve halka hizmet etmenin asıl görev olduğunu belirtti.
İmamoğlu’nun verdiği bilgilere göre, belediyenin 5 yıllık döneminde 101 milyar 745 milyon TL yatırım yaptığı ve halka çeşitli destekler sağladığı belirtildi. Kendi yaptıklarıyla övünmek yerine halka hizmet etmenin öneminin altını çizen İmamoğlu, belediyenin sosyal destek projelerine büyük önem verdiğini ve halka yapılan hizmetlerin asla bir lütuf olmadığını vurguladı.
İmamoğlu, raylı sistemlerdeki gelişmeleri anlatarak, ulaşımda önemli adımlar attıklarını ve hedeflerinin büyük olduğunu ifade etti. Ayrıca, İstanbul’u deprem ve diğer afetlere karşı güçlü hale getirme konusunda da çalışmalar yaptıklarını ve afetlere dayanıklı bir şehir olma hedeflerine devam ettiklerini belirtti.
İmamoğlu, İBB’ye bağlı şirketlerin kar-zarar durumunu da açıklayarak, bazı şirketlerin zarar ettiğini ancak verimli yönetimle karlı hale getirildiğini ve hizmetlerin enflasyona rağmen uygun fiyatlarla sunulmasının önemli olduğunu vurguladı. Son olarak, Ulaştırma Bakanlığı’nın yapılan metroların finansmanının haksız bir şekilde kısa sürede geri alınmasına değinerek, bu durumun kamu vesayet gücünün kötüye kullanımı olduğunu ve sona ermesini diledi.
