İstanbul Çengelköy’de yaşanan darbe girişimi sırasında direnen ve darbecilere karşı koymaya çalışan Sedayi Yılmaz, o geceki olayları anlatırken duygularını ifade etti. O dönem Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde çalışan Yılmaz, şu anda Giresun’da görev yapmaktadır. O gece Çengelköy’deki bir düğünde bulunurken, Cumhurbaşkanı’nın çağrısı üzerine bayraklarla sokaklara çıktıklarını belirtti. O an korku hissetmediklerini, sadece vatan ve millet aşkıyla hareket ettiklerini vurgulayan Yılmaz, hainlerin kurşunlarına maruz kaldıklarını anlattı. Çengelköy meydanında direnirken kurşunun kaburga bölgesine isabet ettiğini ve o günden bu yana mermiyi vücudunda taşıdığını ifade etti.
15 Temmuz gecesinde vatanseverler olarak bir araya gelerek hainlere karşı direndiklerini ve darbe girişimini engellemeye çalıştıklarını belirten Yılmaz, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hainlere karşı durduğunu aktardı. Cumhurbaşkanı’nın sözlerine atıfta bulunarak, Türk milletinin vatan savunmasında kararlı ve güçlü olduğunu vurguladı. O gece camilerde okunan ezan ve selaların etkisiyle insanların sokaklara döküldüğünü ve ülke genelinde birlik ruhunun hakim olduğunu dile getirdi. Birliğin bozulmaması ve ülkenin bölünmemesi için vatanseverlerin meydanları boş bırakmadığını belirtti.
Sedayi Yılmaz’ın yakın arkadaşı İsmail Kefal ise o gece köprüde şehit düşmüştü. Yılmaz’ın hemşerisi olan Kefal, İstanbul’da yaşarken cenazesi Tirebolu’ya defnedilmişti. İki arkadaşın da aynı gece farklı şekilde olaylara karışması, vatan savunması için verilen mücadelenin farklı yönlerini yansıtmaktadır.
Sadayi Yılmaz’ın yaşadığı vatanseverlik duygusu ve darbe gecesindeki direnişi, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde neler başarabileceğini göstermektedir. Hainlere karşı gösterilen kararlılık ve cesaret, ülkenin bölünmez bütünlüğünü korumak adına önemli bir örnektir. Sedayi Yılmaz’ın vatan aşkıyla taşıdığı mermi, onun için bir şeref madalyasına dönüşmüş ve direnişinin sembolü haline gelmiştir. Türkiye’nin bu zorlu geçmişi unutmayarak, birlik ve dayanışma içinde geleceğe umutla bakması gerektiği de bu hikayeden çıkarılacak önemli bir ders olabilir.
