İstanbul’da yaşanan olayda üniversite öğrencisi Nezaket Akbulut, staj için yönlendirildiği koleje başörtüsü nedeniyle alınmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurdu. Duruşmaya tarafların avukatları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı. Müşteki Akbulut’un avukatı suçlamaların kabul edilmesini isterken, sanık Özlem Öztoprak’ın avukatı ise müvekkilinin beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığı “kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi” suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.
Olayın detaylarına bakıldığında, Nezaket Akbulut’un staj için gittiği koleje başörtülü olması nedeniyle alınmadığını iddia ettiği ortaya çıktı. Akbulut, suç duyurusunda bulunarak isteğini mahkemeye taşımıştı. İfadesinde, bir vakıf üniversitesinde Psikoloji Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde okuduğunu ve staj yeri arayışında olduğunu belirten Akbulut, başörtüsüyle gittiği koleje kabul edilmediğini ve bu duruma yönelik şikayette bulunduğunu aktardı.
Nezaket Akbulut, staj yapmak için gittiği kolejin müdür yardımcısı Özlem Öztoprak tarafından başörtüsü nedeniyle stajyer olarak kabul edilmeyeceğinin belirtildiğini ifade etti. Bu durum üzerine Akbulut, şikayetçi olarak hukuki sürecin başlatılmasını sağladı. Yapılan soruşturma sonucunda, Özlem Öztoprak hakkında dava açıldı ve mahkeme, “kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi” suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
Olayın yargıya intikal etmesiyle birlikte gündeme gelen başörtüsü meselesi, Türkiye’deki eğitim sistemindeki özgürlük tartışmalarını da beraberinde getirdi. Mahkeme kararının ardından, başörtülü öğrencilerin ve öğretmenlerin eğitim kurumlarında karşılaştıkları ayrımcılık ve dışlanma konusundaki duyarlılık artarken, hukuki süreçlerin bu tür olaylara müdahalede etkili bir araç olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Kararın, benzer durumlarda adaletin tecellisine dair bir emsal oluşturması beklenirken, toplumda farkındalık yaratması da umut ediliyor.