İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İstanbul Planlama Ajansı, “Kamu kaynaklarının halk için kullanımında neredeyiz?” sorusuna yanıt aramak amacıyla Dr. Ozan Bingöl ve Dr. Buğra Gökce’nin katkılarıyla bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmanın sonuçları, Türkiye’nin israf karnesi başlığıyla rapor haline getirilerek yayımlandı. Raporda, ekonomik krizin derinleştiği ve kamuda israfın arttığı, kaynakların etkin bir şekilde kullanılmadığı vurgulandı.
Raporda öne çıkan tespitler arasında, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı tarafından kur korumalı mevduat uygulamasının bütçeye hiçbir yük getirmeyeceği şeklinde tanıtıldığı ancak bu uygulamanın kamuya 1 trilyon 58 milyar lira zarara yol açtığı belirtildi.
Diğer tespitlere göre, kamu-özel iş birliği projelerinde yatırım maliyetlerinin kat kat üstünde garanti ödeme tutarları olduğu ortaya çıktı. Örneğin Kuzey Marmara Projesi’nin Kınalı-Odayeri kesiminde yatırım tutarının 1 milyar 40 milyon dolar olduğu ancak garanti tutarının yatırım tutarının 2.4 katına çıkarak 2.5 milyar dolara ulaştığı belirtildi. Kamu yönetiminde liyakat esasının göz ardı edilmesi, sınavsız atamalarla ehliyetsiz kişilerin üst düzey görevlere getirilmesi ise hizmet kalitesini düşürerek maliyeti artırdığı ifade edildi.
Aynı zamanda, ekonomik kriz koşullarında vatandaşlardan tasarruf beklendiği halde merkezi yönetimin cilt giderleri, büro mefruşat alımları, lojman kiralama giderleri gibi harcama kalemlerinde artış yaşandığına dikkat çekildi. Rapor, halkın zor koşullar altında yaşadığı bir dönemde merkezi yönetimin israfı engellemesi ve kamu kaynaklarını verimli kullanması gerektiğini ancak raporun tam aksi bir tabloyu ortaya koyduğunu belirtti.
Sonuç olarak, İstanbul Planlama Ajansı’nın yaptığı araştırma Türkiye’nin kamudaki israf sorununa ışık tutarak kaynakların verimli kullanılmasının önemine vurgu yapmaktadır. Hükümetin ve ilgili kurumların bu konuda daha etkili adımlar atması ve vatandaşların kaynakların doğru kullanımı konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu tür israf ve etkin olmayan harcamaların önlenmesi, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve kalkınmasına olumlu katkıda bulunacaktır.