1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde İstanbul’da gerçekleşen olaylarda kısıtlama tedbirlerine rağmen taşkınlık çıkaran ve polislere karşı mukavemet gösteren şüpheliler, tespit edilerek gözaltına alındı. Toplamda 65 şüpheli, emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.
Emniyette ifadeleri alınan 52 şüpheli, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet, Terör Örgütü Propagandası Yapma, Kamu görevlisine direnme suçlarından dolayı tutuklamaya sevk edildi. Diğer 13 şüpheli ise adli kontrol altına alınarak Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Aralarında ‘Baser’ lakaplı fenomen Bekir Aslan’ın da bulunduğu 38 şüpheli tutuklandı, 27 şüpheli ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Ayrıca, olaylara karıştığı tespit edilen ve ifadesi alınan 12 kişi hakkında da gözaltı kararı verildi.
Olaylarda, şüphelilerin taş, sopa, demir çubuklarla polislere saldırdığı ve ciddi mukavemet gösterdiği belirtildi. Bu durum, polisin müdahalesini gerektirdi ve gözaltıların gerçekleşmesine sebep oldu. Şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adli makamlara sevk edilmesi, olayların titizlikle incelenmesi ve sorumluların hesap vermesi açısından önem taşıyor.
Tutuklanan ve adli kontrol altına alınan şüphelilerin yargılanmaları sürecinde adaletin sağlanması ve olaylara karışanların sorumluluğunun belirlenmesi amaçlanıyor. Toplumda infial yaratan olayların ardından alınan hukuki tedbirler, benzer vakaların tekrarlanmasını önlemek ve kamu düzenini korumak amacıyla hayati öneme sahip.
İstanbul Adalet Sarayı’nda gerçekleşen duruşmalar sürecinde, şüphelilerin suçlamalarla ilgili savunmaları dinlenecek ve deliller değerlendirilecektir. Adaletin tecellisi adına yargılama sürecinin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi önemlidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda suçluların cezalandırılması ve masumların haklarının korunması sağlanacaktır.
Toplam 65 şüphelinin adli süreçleri devam ederken, toplumdaki huzur ve güvenin sağlanması adına güvenlik birimleri ve yargı organları işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürecektir. Kamu düzeninin korunması ve toplumsal barışın sağlanması için gerekli adımların atılması, devletin temel görevlerinden biridir. Bu süreçte hukukun üstünlüğüne ve adaletin sağlanmasına olan inanç her zaman ön planda olacaktır.
