Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) verilerine göre, 24 Eylül 2024 tarihinde ülke genelinde elektrik tüketiminde dikkat çeken rakamlar kaydedildi. Dün, saat 19.00 itibarıyla en yüksek elektrik tüketimi 42 bin 142 megavatsaat olarak gerçekleşti. Bu saatten önceki en düşük tüketim ise sabah saat 06.00’da 31 bin 217 megavatsaat ile kaydedildi. Bu durum, özellikle pik saatlerdeki talebin artışını ve enerji dağılımını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
Aynı tarihte günlük bazda toplam elektrik üretimi 906 bin 440 megavatsaat, tüketim ise 888 bin 423 megavatsaat olarak belirlendi. Bu veriler, Türkiye’nin enerji üretiminde kendine yeterlilik hedefini sürdürdüğünü ve artan tüketim talebine karşılık vermeye çalıştığını gösteriyor.
Elektrik üretiminde en yüksek paya sahip olan kaynak ise ithal kömür santralleri oldu. Bu santraller, toplam elektrik üretiminin yüzde 25,6’sını karşılayarak ilk sırayı aldı. İkinci sırada yer alan rüzgar enerjisi santralleri ise üretimin yüzde 16,3’ünü sağladı; ardından doğal gaz santralleri, toplam üretime yüzde 14,9 oranında katkıda bulundu. Yenilenebilir enerji kaynaklarının artan katkısı, enerji politikalarının sürdürülebilirliği adına olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Bunun yanı sıra, Türkiye dün 18 bin 73 megavatsaat elektrik ihracatı gerçekleştirdi. Bunun yanında, 57 megavatsaat elektrik ithalatı yapıldı. İhracatın ithalattan çok daha fazla olması, Türkiye’nin enerji alanındaki kapasitesini ve dışa bağımlılığını azaltma çabalarını göstermektedir. Elektrik ihracatı, Türkiye’nin uluslararası enerji pazarındaki yerini güçlendirirken, yerli enerji kaynaklarının daha etkin kullanımı için de önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Ancak, bu elektrik talebi artışı ve çeşitli kesintilerle beraber enerji yönetimi konusunda önlemler alınması gerekmektedir. Örneğin, İstanbul’da 30 ilçede elektrik kesintisi yaşanacağı bilgisi, şehirdeki enerji altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini de gösteriyor. Yapılması planlanan kesintiler, özellikle yoğun elektrik tüketiminin gözlemlendiği saatlerde enerji yönetiminin önemini ortaya koymaktadır.
Tüm bu verilere bakıldığında, Türkiye’nin enerji sektöründe hem yenilenebilir kaynakların hem de geleneksel enerji kaynaklarının dengeli bir şekilde kullanılması gerektiği anlaşılmaktadır. Ülke içerisindeki elektrik talebi ve arzı arasındaki dengeyi sağlamak, enerji fiyatlarını stabilize etmek ve dışa bağımlılığı azaltmak için stratejik adımlar atılması öncelikli hedefler arasında yer almalıdır. Hem kamu hem de özel sektör düzeyinde atılacak adımlar, Türkiye’nin enerji geleceği için kritik öneme sahip olacaktır.