İstanbul’un Silivri açıklarında 22 Ekim 2023 tarihinde saat 12:49’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde de hissedildi ve özellikle Sakarya’da büyük bir paniğe neden oldu. Deprem sırasında vatandaşlar sokağa döküldü, korkuyla binalardan çıktılar. İlginç bir durum olarak, deprem anında hamamda bulunan bir kişi, peştemaliyle sokağa fırladı. Diğer yandan, bir binada çalışan işçiler ise hiçbir şey olmamış gibi işlerine devam ettiler.
Depremin yarattığı kaygılara dair birçok kişi, sosyal medya üzerinden düşüncelerini paylaştı. Özellikle camide bulunan bazı kişilerin bu tür durumlarla ne kadar iç içe oldukları gözler önüne serilirken, Ali Yeşil adındaki bir vatandaş, depremin meydana geldiği anı şöyle anlattı: “Allah beterinden saklasın. Camiye namaza gelmiştim. İstanbul’da meydana gelen depremin haberini cep telefonumdan okurken, Adapazarı merkezde de sarsıntının olduğunu öğrendim. Sarsıntı tahminen 30-40 saniye civarında sürdü. İnşallah bununla atlatırız, daha beteri de olmaz. 17 Ağustos 1999’da yaşamış bir insan olarak daha iyi tedbirler alınmasını diliyorum. O gece yaşadıklarım aklıma geldi. Her şeyden daha önemlisi tedbir, takdir Allah’ın” diyerek, geçmişteki tecrübelerini paylaştı.
Sakarya Valiliği, depremin ardından yaptığı açıklamada, “İstanbul merkezli 6.2 büyüklüğünde meydana gelen deprem ilimizde de hissedilmiş olup, şu ana kadar kamu kurum ve kuruluşlarımıza herhangi bir aksaklık veya olumsuzluk bildirilmemiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadelerine yer verdi. Bu açıklama, vatandaşların paniğini bir nebze olsun dindirdi ancak yine de birçok kişi, geçmişte yaşadıkları depremlerin etkisiyle gergin bir dönem geçiriyor.
Depremin hemen ardından, birçok vatandaş sokağa çıkarak durumlarını kontrol etmeye çalıştılar. Bazı mahallelerde insanlar caddelerde toplanırken, diğerleri telefonlarıyla sevdiklerini arayıp güvenliklerini bildirmeye çalıştılar. Bu anlarda yaşanan panik, depremlerle yaşayan bir toplumun korkularını gözler önüne serdi. Özellikle 1999 Marmara Depremi’nin acı hatıralarını tazeleyen bu tür olaylar, halk üzerinde travmatik izler bırakmakta.
Uzmanlar, depremin ardından sakin kalmanın ve doğru bilgi edinmenin önemine vurgu yaptılar.
Sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler ise kriz anlarında paniği daha da artırırken, resmi kuruluşların açıklamaları hayati bir öneme sahip oldu. Bu nedenle, halkın resmi iletişim kanallarını takip etmesi gerektiği önerildi. Özellikle yerel yönetimlerin ve valiliklerin depremler sonrası bilgilendirme yapmaları, kalabalıkların kontrol altına alınması ve olabilecek tehlikelerin önüne geçilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
Depremlerin sıkça yaşandığı Marmara Bölgesi’nin, bu tür sarsıntılara hazırlıklı olması gerektiği bir kez daha gündeme geldi. Uzmanlar, depreme karşı alınması gereken önlemler arasında yapıların güçlendirilmesi, doğru malzemelerin kullanılması ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesini öneriyor. Ayrıca, ailelerin acil durum planları yapmaları ve deprem sırasında ne yapmaları gerektiği konusunda eğitilmeleri de önemli bir konu.
Sonuç olarak, İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, hem yerel halkın hem de yetkililerin bir kez daha hazırlık durumunu gözden geçirmesi gerektiğini gösterdi. Geçmişte yaşanan tecrübelerin unutulmaması, alınacak önlemlerin etkinliği ve bilimsel çalışmaların sürdürülebilirliği büyük önem taşırken, toplum olarak daha dayanıklı bir hale gelmek için atılacak adımların her biri birbiriyle
