Marmara Denizi’nde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Bu deprem sonrası, özellikle İstanbul’da olmak üzere birçok kentte büyük bir panik yaşanmıştır. Şu ana kadar yüzün üzerinde artçı sarsıntı gerçekleşmiştir. Uzman isimler, Sözcü TV’de Uğur Dündar ile birlikte gerçekleştirilen Arena programında bu depremi değerlendirerek önemli bilgileri kamuoyuyla paylaştılar.
AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki, yaptığı açıklamalarda bu depremin Türkiye için önemli bir uyarı niteliği taşıdığını dile getirdi. Mahruki, “Deprem bize bir uyarı daha verdi: Kimsenin canını yakmadı, belki bir takım yaralılar var ama neticede kimse enkaz altında kalmadı. Hiçbir binamız enkazda dönmedi” diyerek, İstanbul ve Türkiye’nin mevcut yapı stokları göz önüne alındığında yıkılma riski taşıyan binaların var olduğuna dikkat çekti.
Mahruki’nin sözlerine göre, depremin uzun sürmemesi, bazı yapıların sağlam olduğu anlamına gelmiyor. “Çok kısa sürmesinden kaynaklanacak konu herhalde. İşte Konya’da Zümrüt Apartmanı, Kartal’da bir bina. Deprem yokken bile yıkılabiliyor,” diyerek mevcut yapıların denetiminin önemini vurguladı. Özellikle İstanbul halkı için önemli bir uyarı olduğunu ifade eden Mahruki, depremin uygun yapılmış binaları hedef aldığını söyledi ve bireysel hazırlıkların önemini vurguladı.
Mahruki, “Bireysel hazırlık her zaman çok önemli. Vatandaşın, mahallenin mutlaka örgütlenmesi, eğitim alması, kendi aile planını yapması, iş yerinde, okulunda, evinde bu planlamaları yapması gerekmektedir. Aile bireylerinin, 7 yaşından 70 yaşına kadar eğitilmesi gerekiyor,” diyerek, acil durumlarda yapılması gereken hazırlıkların önemini anlattı.
G geçmişte de daha önce Silivri’de de bir deprem meydana geldiğini hatırlatan Mahruki, o dönemde halkın iletişim kopukluğuna maruz kaldığını belirtirken, “Trafik kilitlendi, telefonlar kilitlendi. Kimse kimseyle konuşamadı, bir yerden bir yere gidemedi. Vatandaş gidemediği gibi, arama kurtarma ekibi, itfaiye ve ambulans da gidemedi,” sözleriyle yaşanan sorunları aktardı. Bu nedenle, iletişim sorunlarının baş göstermesi durumunda, afet sonrası bilgi akışını sağlamak adına dışarıda bir irtibat sorumlusunun belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
‘Afetlere Karşı İşbirliği Şart’
Mahruki, afetlere karşı etkili bir mücadele için devletin, yerel yönetimlerin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği yapmasının zorunlu olduğunu belirtti. “Yani bunların eş güdümlü çalışmasını sağlamak lazım. Devlet, yerel yönetim yani merkezi hükümet, yerel yönetim ve vatandaşlar eş güdümlü bir şekilde ve özel sektör tabii ki ve sivil toplum kuruluşları bunları bir şekilde iş birliği, güç birliği yapacak şekilde ortak çalıştırmak lazım,” diyerek, bu tür iş birliklerinin önemine dikkat çekti.
Afetlerle mücadelede zamanın kritik bir öneme sahip olduğunu da aktaran Mahruki, “Çünkü arama kurtarma dediğiniz şey ilk gün en çok insanı kurtarıyorsunuz. İlk saatlerde en çok insanı kurtarıyorsunuz. İkinci gün daha az kurtarıyorsunuz. Üçüncü gün daha az, dördüncü gün daha az ve 5-6-7 gün sonra bu iş
