Çevresini dünya olarak görenlerin varlığına gülünebileceği, ancak ülke hakkında da aynı şekilde düşünmenin tehlikeli olduğu vurgulanmaktadır. İstanbul’u sadece oturulan semtle sınırlı görenlere karşı uyarıda bulunulmaktadır. Her bayramda yaşanan trafik ve kalabalık şaşkınlıkla karşılanırken, okumuş insanların bile bazı temel gerçekleri göremediği ifade edilmektedir. Bayram tatillerinde kentten gitmiş milyonlarca insanın dönmesinin ardından kalan nüfusun büyüklüğüne dikkat çekilmektedir.
Bayram tatillerinde kentten gidenlerin dönüşünde yaşanan trafik ve kalabalıkla ilgili eleştiriler yapılırken, İstanbul’un en kalabalık ilçesi Esenyurt’un nüfusuyla kentte yaşanan insanlık dışı koşullara değinilmektedir. Toplu taşımanın ücretsiz olması gerektiği yönündeki görüşler bile sorgulanırken, şehrin farklı bölgelerini gezmeyen ve deneyimlemeyen milyonlarca insanın varlığına vurgu yapılmaktadır. Her bayramda halkın yaşam şartlarıyla tanışıp sonra tekrar unutma durumuna dikkat çekilirken, bayramlaşmanın bile trafik sebebiyle iptal edilmek istenmesi eleştirilmektedir.
Frederic Beigbeder’in Romantik Egoist adlı eserinden alıntı yapılarak, insanın yıllarca aradığı şeyin aslında kendisi olduğu vurgulanmaktadır. Kısacası, yaşadığımız çevreyi tam olarak keşfetmeye ve anlamaya çalışırken, kendi içimizdeki gerçekleri göz ardı etmememiz gerektiği belirtilmektedir. Keşfedilmemiş yerleri aramaktan önce, kendi içimizi aramamız gerektiğine dikkat çekilmektedir. Bu şekilde, insanın gerçek huzuru ve mutluluğu bulabileceği ifade edilmektedir.