İstanbul’da, yeni doğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç elde eden ve bu süreçte kusurlu davranışlar sergileyerek bazı bebeklerin ölümlerine sebep olan Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu toplamda 47 sanığın yargılandığı dava, İstanbul Bakırköy Adliyesi’nde devam etmekte. 18 Kasım 2023 tarihinde başlayan davanın ilk kısım süreci, tam 6 gün sürmüştü. Bu süreçte 22 tutuklu sanık savunmalarını gerçekleştirmişti.
Sanıkların yargılaması sırasında, usulsüzlükle ilgili bazı iddiaları kabul ederken, kasten öldürme gibi daha ağır suçlamaları reddettikleri dikkat çekti. Mahkeme, mağdur ailelerin çoğunun davaya müdahil olma taleplerini “iddianamede yer almamaları” gerekçesiyle kabul etmedi. Geçtiğimiz gün gerçekleşen yargılamada 5 tutuksuz sanık dinlenirken, bugünkü duruşmada 13 tutuksuz sanığın dinlenmesine devam edileceği belirtilmekte.
“BASAMAKLARI DEĞİŞTİRİYORDUM”
Mahkeme salonunda dinlenen sanık hemşire Renginar Molla, yaptığı savunmada dolandırıcılık ya da örgüte üye olma gibi suçlamaları kesin bir dille reddetti. Molla, hemşirelik dışında başka bir görev yapmadığını ve sadece doktor yönlendirmesi ile hareket ettiğini belirtti. Evrak işlemlerinin ise Fırat Sarı ve Hasan Basri Gök tarafından yapıldığını ifade etti. İddiasına göre, Hasan Basri Gök zaman zaman bebeklerin basamaklarını değiştirmesini istedi ve Molla, bunu Fırat Sarı’nın talimatı olduğunu düşünerek gerçekleştirdiğini aktardı.
“PARAYA SIKIŞTIM İSTEDİM”
Renginar Molla, savunmasının devamında Fırat Sarı’dan para almak zorunda kaldığını ve bu paranın yurtdışına çıkmak için gerekli olduğunu söyledi. İhtiyacı olduğu için parayı istemekte bir sakınca görmediğini; Fırat Sarı’nın da bu isteğine olumsuz yanıt vermediğini ifade etti. Aldığı paranın sonrasında geri alınmadığını belirten Molla, bu olayın davadaki tutumunu etkilemediğini düşündüğünü vurguladı.
Yargılama süreci, oldukça tartışmalı ve sonuçları açısından büyük önem arz eden bir dava olma özelliğini taşıyor. Özellikle yeni doğan bebeklerin sağlıklarının riske atılması, toplumda büyük bir infiale sebep olmuş durumda. Mahkeme mahallinde gerçekleşen bu tür savunmalar, olayın ciddiyetini artırmakta ve mağdur ailelerin endişelerini daha da derinleştirmektedir. Duruşmaların ilerlemesi ile birlikte, sanıkların durumu ve tarafların karşılıklı iddiaları daha net bir şekilde görülmeye başlanacak.