İstanbul’da, 2025 yılı itibarıyla meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin merkez üssü Silivri açıkları olarak belirlendi. Depremin ardından, panik içinde evlerinden çıkan vatandaşlar, çeşitli sebeplerle sokaklara döküldü. Bazı vatandaşlar, güvenli olduklarına inandıkları yerleri terk etmemek için araçlarıyla da yola çıkmayı tercih ettiler.
Şehrin genelinde, D-100 kara yolunun yanı sıra TEM Otoyolu’nun belirli kesimleri ve ana caddelerdeki trafik sıkışıklığı gözlemleniyor. Özelikle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün girişinde her iki yönde de yoğun bir trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Bu koşullar altında, trafik akışı oldukça zayıf ve yavaş ilerliyor.
Avrupa Yakası’nda, D-100 kara yolunda Edirne yönünde, özellikle Zincirlikuyu’dan başlayan ve Beylikdüzü’ne kadar uzanan aralıklarla yer alan yoğunluk dikkat çekiyor. Öte yandan, Ankara yönüne giden trafik ise Beylikdüzü’nden başlayarak köprü girişine kadar kesintisiz bir yoğunluk gösteriyor. Bu durum, İstanbul’un ulaşım ağını olumsuz etkiliyor ve günlük hayatta zorluklar yaratıyor.
Anadolu Yakası’nda ise özellikle Üsküdar, Kadıköy, Ataşehir ve Ümraniye bölgelerinde, yoğunluk nedeniyle araç trafiği yer yer durma noktasına geliyor. Trafiğin bu kadar sıkışık olması, hem sürücüleri hem de yayaları olumsuz etkiliyor ve şehrin genel işleyişine aksamalar getiriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından sağlanan veriler doğrultusunda, saat 14.17 itibarıyla Anadolu Yakası’ndaki trafik yoğunluğu yüzde 74, Avrupa Yakası’ndaki trafik ise yüzde 78 olarak ölçüldü. Kent genelindeki trafik yoğunluğu ise bu veriler itibarıyla yüzde 76 seviyesindeydi. Yani, İstanbul’daki ulaşım durumu ciddi bir sorun haline gelmiş durumda.
Akaryakıt istasyonlarına yönelik yoğun ilgi, özellikle trafik sıkışıklığının artmasıyla birlikte kendini gösterdi. Birçok vatandaş, araçlarının yakıt depolarını doldurmak amacıyla istasyonlara akın etti. Bununla birlikte, aynı zamanda yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını da tedarik etmek amacıyla uzun kuyruklar oluşturdular. Bu durum, istasyonlarda yoğun bir hareketlilik oluşturdu ve vatandaşlar tarafından kaydedildi.
“ARAÇLARINIZLA ÇIKMAYIN”
İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Deprem nedeniyle hasar gören veya hasar gördüğü düşünülen binalara lütfen girmeyiniz. Zorunlu olmadıkça aracınızla trafiğe çıkmayınız. GSM hatlarını zorunlu haller dışında kullanmayınız.” şeklindeki uyarılar dikkati çekti. Bu tür önlemler, hem vatandaşların güvenliğini sağlamayı hem de iletişim ağını korumayı amaçlıyor.
İstanbul’un genelindeki bu yoğunluk ve kaos, vatandaşların günlük yaşamlarını zorlaştırmakta. Depremin yarattığı tahribat ve belirsizlik, insanların kaygılarını artırırken, güvenli alanlara ulaşmaya çalışmaları da durumu daha karmaşık hale getiriyor. Sosyal medya ve diğer iletişim araçları üzerine düşen rolleri yerine getirse de, bu tür olaylar sonrasında iletişim hatlarının üzerindeki yük de ciddi derecede artmaktadır.
Deprem sonrası oluşan bu trafik durumunu yönetmek amacıyla, yerel yönetimler ve ilişkili kuruluşlar çeşitli tedbirler almak zorunda kalıyorlar. Trafiği normalleştirmek için çalışma yapıldığı bilgisi verilirken, acil müdahale gerektiren yerlerle ilgili durumlar için de dikkatli olunması gereken hususlar gündeme geliyor. Özellikle acil durum hizmet
