İstanbul’da akşam saatlerinde şiddetini artıran rüzgar, hava trafiğini olumsuz yönde etkiledi. Sabiha Gökçen Havalimanı’na iniş yapmaya çalışan uçaklar, rüzgarın etkisi nedeniyle havada tur atmak zorunda kaldılar.
Uçaklar, türbülansa girmemek ve uçuş güvenliğini sağlamak için sürekli olarak havada dönüşler yapmak zorunda kaldılar. Bazı uçaklar, yakıt sıkıntısı yaşamamak için İzmir ve çevresinde bulunan diğer havalimanlarına zorunlu iniş gerçekleştirmek zorunda kaldılar.
Bu esnada, Sabiha Gökçen Havalimanı’na iniş için alçalan bir uçağın pilotu, rüzgar nedeniyle havada dönüş yaparken, hava trafik kontrol kulesiyle iletişim kurdu. Kule görevlisi, pilotlara rüzgar durumu hakkında bilgi verirken, türbülans yaşayan bir uçağın pilotunun “Fena bir türbülans var, sağa doğru dönüyoruz” şeklindeki ifadeleri kayıtlara geçti.
Kule, uçağın bir süre daha sağda beklemesini isteyerek uçuş güvenliğini sağlamaya çalıştı. Uçağın pilotu ise, “Efendim şu an hava çok sallanıyor” diyerek türbülansa yakalanmamak için tur atmayı sürdürdü.
Olayın ardından havaalanı yetkilileri, rüzgar nedeniyle yaşanan olumsuz hava koşullarının uçuş güvenliğini tehlikeye attığını belirttiler. Havacılık otoriteleri, rüzgar gibi doğa koşullarının dikkate alınarak uçuşların planlanması gerektiğini vurguladılar.
Uçuş güvenliği her zaman en önemli öncelik olmalıdır ve pilotların, hava trafik kontrol ekiplerinin direktiflerine uyması hayati önem taşır. Rüzgar gibi hava koşullarının uçuşlarda yaratabileceği etkilerin bilinmesi ve buna göre hareket edilmesi, kazaların ve türbülansın önlenmesinde büyük rol oynar.
Rüzgarın etkisiyle yaşanan bu olay, hava seyrüseferinde karşılaşılabilecek tehlikelerin bir kez daha gözler önüne serdi. Uçuş emniyetinin sağlanması için bu tür doğa koşullarının iyi bir şekilde takip edilmesi ve uçuş planlarının buna göre ayarlanması hayati önem taşır.