Özdemir, sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarını protesto etme amacıyla düzenlenen izinsiz gösterilerde yaşanan olayların ve saldırıların, İstanbul’un zengin tarihi mirasına ve ortak değerlerine karşı bir saygısızlık oluşturduğunu vurguladı. Bu gösteriler sırasında yaşanan çatışmalar ve tahribatlar, sadece bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın korunması açısından da ciddi bir tehdit anlamına geliyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sokak çağrılarının ardından Şehzadebaşı Camisi ve çevresinde meydana gelen tahribatların kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Tarihi mezar taşları zarar görmüş, kutsal mekanımızın avlusunda kabul edilemez görüntüler ortaya çıkmıştır. İstanbul halkı, kargaşadan, provokasyondan ve hukuksuzluktan medet umanları çok iyi tanımaktadır. Anayasal haklar bahane edilerek, kutsal mekanlarımızın tahrip edilmesi, değerlerimize açık bir saldırıdır.” şeklinde konuştu.
Bu durumun ardında yatan nedenleri anlamak gerektiğini belirten Özdemir, olayların asla meşrulaştırılamayacağını ve bunun toplum üzerinde olumsuz sonuçlar yaratacağını ifade etti. “Herkesi sağduyuya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Hukukun üstünlüğüne gölge düşürecek, toplumu kutuplaştıracak ve İstanbul’u kaosa sürükleyecek girişimlerden kaçınılmalıdır.” diyen Özdemir, bulundukları durumun, toplumsal barışın korunması adına ciddi bir tehdit oluşturmaktan öteye gitmemesi gerektiğinin altını çizdi.
İstanbul’un, tarih boyunca birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir olduğunu belirten Özdemir, bu zenginliğin korunması için gereken hassasiyetin gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Özdemir, “Şehrimizin huzuru ve ortak değerlerimiz hepimizin ortak sorumluluğudur.” diyerek, bu tür olayların toplumda yarattığı kaosun önüne geçilmesinin, herkesin görevi olduğunu dile getirdi.
Söz konusu protestoların ve yaşanan olayların, yalnızca hukukun değil aynı zamanda toplumun moral değerlerini de etkilediğini ifade eden Özdemir, İstanbul’un simgelerinden birisi olan Şehzadebaşı Camisi’nde yaşanan zararların, sadece fiziksel bir tahribat değil, aynı zamanda toplumsal bir travma olduğunu vurguladı. İstanbul’un sokaklarında yaşanan bu tür olayların, tarih bilinci olan her birey tarafından kınanması gerektiğinin altını çizen Özdemir, bu noktada İstanbul’un ruhuna zarar vermeden, sağduyulu bir şekilde hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
Özdemir, bu tür olayların arkasında sadece bireysel anlaşmazlıkların ya da siyasi çekişmelerin olmadığını, aynı zamanda bir grubun amaçlarına ulaşmak için kutsal mekanları istismar ettiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Sonuçları itibarıyla, bu tür eylemler tarihsel ve kültürel mirasın korunmasına yönelik tehditler oluşturmakta ve toplumsal huzuru bozabilecektir. İstanbul’un, geçmişten geleceğe taşıdığı değerlerin, bu tür saldırılara karşı korunması gerektiğinin bir kez daha altını çizen Özdemir, toplumsal birlikteliği sağlamak adına herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.
Bunların yanı sıra Özdemir, İstanbul’un güzelliklerini ve değerlerini korumak amacıyla kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik faaliyetlerin önemine de değindi. Gelecek nesillerin bu tarihi zenginliği tanıması ve bunun bilincinde olması adına, eğitim faaliyetleri ve kültürel etkinliklerin artırılması gerektiğini belirtti. “Bu tür olaylar, yalnızca birer haber konusu olmaktan öte, toplumsal bilinçlenme anlamında da önem taşımaktadır.” diyerek, bireylerin sosyal olaylara karşı duyarlı olmalarını ve İstanbul’un mirasını koruma noktasında daha aktif bir rol almalarını vurguladı.
Sonuç olarak, Özdemir