İstanbul Ümraniye’de yaşayan Frangiz Ergashova, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında 34 haftalık oğlunu özel bir hastanede sezaryen ile dünyaya getirdi. 2 gün sonra taburcu olan Ergashova, lohusalık döneminde normal kabul edilen ağrılarının devam etmesi üzerine yaklaşık 3 ay sonra başka bir hastaneye başvurdu. Ancak doktor, ağrılarına kabızlık teşhisi koyarak antibiyotik yazdı ve evine gönderdi. Antibiyotikler nedeniyle emzirme sorunu yaşayan Ergashova, uzun süre çocuğunu mamayla beslemek zorunda kaldı.
Ağrıları artan Ergashova, geçtiğimiz Mayıs ayında farklı bir hastaneye gitti. Tomografi sonucunda karın sol tarafında yabancı bir cisim tespit edildi. Yapılan ameliyatla Frangiz Ergashova’nın karnından 15 santimetrelik bir gazlı bez çıkarıldı. 10 ay boyunca yaşadığı ağrıların sebebi olan bu cismi karnında taşıyan Ergashova, yaşadığı ihmal nedeniyle şikayetçi oldu.
Ergashova’nın eşi Serkan Demir, hastane deneyimlerini anlatarak yaşadıkları zorlu süreci detaylandırdı. Eşinin erken doğum yapması sonucu çocuğun küveze alındığını ve yoğun bakım masraflarının karşılanması için yüksek miktarlarda para talep edildiğini belirtti. Ayrıca çocuğun tedavi sürecinde sorunlar yaşandığını ve hastanelere karşı güvensizlik oluştuğunu vurguladı.
Frangiz Ergashova ise ağrılarına ilişkin ilk hastane ziyaretinden itibaren yaşadığı sıkıntıları anlattı. Belini ağrıtan ve vücudunda ağırlık hisseden Ergashova’nın çektiği acıları önemseyen ve doğru teşhis koyan doktorun olmamasının üzücü sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Ameliyat sonrası içindeki gazlı bezin iltihaplanmış olması durumunda ise yaşayabileceği tehlikelere dikkat çekti ve ölümden döndüğünü söyledi.
Hastane yönetimi ise iddialara cevap vermedi. Bu üzücü olay, sağlık sektöründe yaşanan ihmal ve hatalara dikkati çekiyor ve hastanelerde daha dikkatli ve profesyonel hizmet verilmesi gerekliliğini vurguluyor. Hastaların şikayetlerinin ciddiye alınması ve doğru teşhis için gerekli tetkiklerin yapılması, benzer acı olayların yaşanmaması adına önemlidir.
