Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yaşayan S.Ç., annesinin cezaevine girmesi sonrasında 8 yaşındayken anneannesi ve dedesiyle birlikte yaşamaya başladı. Bir süre sonra anneannesi B.Ş.’nin dayısı Mustafa U. ziyarete geldi ve 11 yaşındaki S.Ç.’yi otele tatile götüreceğini söyleyerek yanına aldı. Mustafa U., küçük kızı Kemer ilçesinde bulunan bir otele götürdü ve burada cinsel istismarda bulundu. Kız, yaşadıklarını kimselere anlatamadı ve Mustafa U.’nun tehditleri nedeniyle sessiz kaldı. Mustafa U., zaman zaman kıza telefon aracılığıyla cinsel tacizde bulundu ve 2020’de Antalya’ya geldiği sırada tekrar istismarda bulundu.
S.Ç.’nin psikolojisi bozulan ve okul hayatına devam edemeyen kız, son aylarda aralarındaki görüşmeleri kayıt altına almaya başladı. 18 yaşına girdiği gün polis merkezine giderek yaşadıklarını anlattı ve elindeki delilleri sunarak Mustafa U.’dan şikayetçi oldu. Mustafa U., İstanbul’da yakalandı ve tutuklandı. Ancak suçlamaları reddetti. Şikayet sonrasında S.Ç. evden kaçtı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kabul edildi ve görüntü ve ses kayıtları incelendikten sonra Mustafa U.’nun suçlu olduğu belirlendi. Savcılık, Mustafa U.’nun çocuğa karşı işlediği suçlardan en az 25 yıl hapis cezası almasını istedi. Mustafa U.’nun İstanbul’daki tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi ve ilk duruşma 25 Eylül’de Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Bu olay, çocuğa karşı cinsel istismarın vahşiliğini bir kez daha gözler önüne sererken, suçluların adalet önünde hesap vermeleri gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır. S.Ç.’nin cesur davranışı ve delilleriyle suçluyu adaletin önüne çıkarması, cinsel istismar mağdurlarının sessiz kalmaması gerektiğini göstermektedir. Mahkemenin vereceği karar, bu tür suçların caydırıcı cezalarla karşılanması açısından önem taşımaktadır.