İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un anayasanın üçüncü maddesine yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi. Dervişoğlu, Kurtulmuş’un sarayın atanmış ve zavallı memuru olduğunu kanıtladığını belirterek, terörist başı Abdullah Öcalan’a ev hapsi istemenin dahi rahatça ifade edilebilmesinin önünü açan bu kişilere milliyetçi denilemeyeceğini vurguladı. Dervişoğlu, devletin sarayda bulunan kişinin emirlerinden ibaret olmadığını ve halkın iradesinin temel alındığı bir devlet yapısına sahip olması gerektiğini ifade etti.
Dervişoğlu, çözüm sürecine de değinerek, 2011’de başlayan ve 2015’te rafa kaldırılan sürecin artık yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtti. İYİ Parti lideri, Cumhur İttifakı’nın genişlemesi ve DEM ile işbirliği yapmasıyla sürecin tekrar canlandırılmaya çalışıldığını dile getirerek, bunun gerçek anlamda kapsayıcılık olmadığını, aksine halkın farklı kesimlerini siyasi amaçları için kullanma çabası olduğunu öne sürdü.
Dervişoğlu, terör örgütleriyle masaya oturmanın ve terörist başından çözüm beklemenin devlet ciddiyetinden uzak olduğunu belirtti. Terör örgütünün tasfiye edilmesi gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, terörle mücadelenin kararlılık ve ciddiyet gerektirdiğini ifade etti. Türkiye’nin terörle mücadelesinde milletin iradesinin merkezde olması gerektiğini savunan Dervişoğlu, terörle pazarlık yapılmadan mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi.
İYİ Parti lideri, ülkedeki sorunları çözmede halkın katılımının önemine değindi. Türkiye’nin iç ve dış meselelerini çözmek için milletin birlik içinde olması gerektiğini ifade eden Dervişoğlu, terörle mücadelede terörist başına değil, terörle mücadele kahramanlarına sesleneceğini ve Türkiye düşmanlarına karşı kararlılıkla mücadele edeceğini belirtti.
Dervişoğlu, terörist başı Abdullah Öcalan’a ev hapsi istemenin dahi rahatça ifade edilebilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, bu durumu sağlayanların milliyetçi olarak nitelendirilemeyeceğini ifade etti. Türkiye’nin birlik içinde olması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, Türk milletinin kendi içinde kutuplaştırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Terörle mücadele halkın iradesiyle sürdürülmeli ve teröristlerle asla pazarlık yapılmamalıdır.