İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, yabancılara geçici koruma süresini 1 yıl ile sınırlamayı öngören kanun teklifini, Meclis Başkanlığı’na sunduğunu duyurdu. Zorlu, bu adımın Kayseri ve Suriye’deki olayların bir bütünün parçaları olduğunu belirtti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşme konusundaki açıklamalarını olumlu bulduklarını söyledi. İYİ Parti’nin bu konuda lider düzeyinde başvuru yapan ilk siyasi parti olduğunu vurgulayan Zorlu, sorunun çözümü için tüm siyasi partilerin bir araya gelebileceğini ifade etti.
Zorlu, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılması gerektiğini belirterek, Avrupa Birliği’nde geçici koruma süresinin bir yıl olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin ise süresiz olarak geçici koruma sağladığını söyleyen Zorlu, diğer ülkelerin sığınmacılar için süre sınırlaması getirdiğini dile getirdi. Bu nedenle Zorlu, Türkiye’de de bu konuda düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti.
Zorlu, Meclis’e sunduğu kanun teklifinde şu önerileri içerdiğini açıkladı: Ülkeye kitlesel olarak gelen veya sınırları geçen yabancılara geçici koruma statüsünün verilip verilmeyeceğine TBMM karar verecek. Geçici koruma süresi başlangıçta 1 yıl olacak ve en fazla 2 yıl daha uzatılabilecek. Geçici koruma statüsü kaldırılabilir. Ayrıca, geçici koruma statüsünün kaldırılması durumunda yabancıların geri dönüşleri TBMM tarafından belirlenecektir.
Suriye’nin kuzeyindeki olaylara da değinen Zorlu, Türkiye’nin bölgede haklı operasyonlar gerçekleştirdiğini ancak sorunun çözümü konusunda ilerleme sağlanamadığını söyledi. Bu durumun bazı paydaşların kontrolden çıkmasına neden olduğunu belirtti. Bu nedenle, hem yurt içindeki mülteci sorununu hem de sınır ötesindeki güvenlik endişelerini ele almak için politika değişikliklerine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Sonuç olarak, Zorlu’nun Meclis’e sunduğu kanun teklifi, Türkiye’deki mülteci politikalarının gözden geçirilmesi ve yabancılara geçici koruma sürelerinin belirlenmesi konusunda önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu düzenlemelerin titizlikle değerlendirilmesi ve karara bağlanması, mülteci sorununun etkili bir şekilde yönetilmesi için önemlidir. Ayrıca, bölgedeki istikrarsızlığın yol açtığı güvenlik endişelerinin de ele alınması gerekmektedir.