İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, iktidarın İsrail ile ticarete devam ettiğini iddia etti. Geçtiğimiz pazar günü, İsrail’den Mersin Limanı’na gelen bir gemiyle ilgili açıklama talep eden Kocamaz, konuyu Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme getirdi. Kocamaz, açıklamalarında, İsrail’in Gazze‘yi işgali ve Filistin halkına yönelik saldırılarının sürdüğü bir dönemde, Türkiye-İsrail ticaretinin tartışmalara yol açtığını vurguladı.
Kocamaz, iktidar yetkililerinin İsrail’le ticaretin durdurulduğunu beyan ettiklerini, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, “Her ne kadar inkar edilse de İsrail’le ticaret devam ediyor.” dedi. Kocamaz ayrıca, geçen yıl Eylül ayında Filistin’e yapılan ihracatın 14 milyon dolar olduğunu; bu yıl ise bu rakamın 10 kat artışla 40 milyon 644 bin 681 lira seviyesine ulaştığını belirtti.
Kocamaz, “Filistin’e ihraç edilen güzellik, makyaj ve cilt bakımı malzemeleri, Filistinli kadınlar enkazlar altında can mücadelesi verirken mi kullanılacak?” diyerek, durumun vahametine dikkat çekti ve Filistin’e yapılan toplam ihracatta rekor seviyelerde artış görüldüğünü, demir-çelik ihracatında da benzer bir artışın yaşandığını ifade etti.
Milletvekili, İsrail ile Filistin’deki bazı firmalar üzerinden devam eden ticaretin varlığını savunarak, şöyle devam etti: “İki gün önce, İsrail’in Hayfa Limanı‘ndan kalkan bir geminin Mersin Limanı’na doğru sefer yaptığını öğrendik. Bu geminin ismi Altay ve Kamerun bandıralı.” Kocamaz, bu geminin Mersin Limanı’na ulaştığı anda ülkedeki yetkililerin bunun nedenini ve yükünü Türk halkıyla paylaşmasını beklediğini ekleyerek, “Sizden bu geminin hangi amaçla Mersin Limanı’na geldiğini ve yük olarak neler getirdiğini görselleriyle birlikte Türk halkıyla paylaşmanızı bekliyoruz. Paylaşın ki ticaret konusundaki İsrail’le ilişkilerin devam edip etmediğini yüce Türk milleti de görmüş olsun” şeklinde ifadeler kullandı.
Bu açıklamalar, Kocamaz’ın siyasi ve sosyal bir meseleyi öne çıkararak, zamanında hükümetle olan ilişkileri tekrardan sorgulama amacı taşıdığını gösteriyor. Kocamaz, iktidarı sık sık eleştirirken, özellikle uluslararası ilişkiler ve ticaret konularında şeffaflık istemesi dikkat çekici. Bu durum, Türkiye ve İsrail arasındaki ticari ilişkilerin yanı sıra, Filistin meselelerinde Türkiye’nin duruşu hakkında önemli tartışmalar yaratabilir.
Öte yandan, Kocamaz’ın bu tür açıklamaları ve talebinin arka planda hangi siyasi faaliyetleri tetikleyeceği ve toplumda nasıl bir karşılık bulacağı merak konusu. Özellikle diplomatik ilişkilerin yoğun bir tartışma konusu olduğu şu günlerde, Kocamaz’ın açıklamaları, kamuoyunda bu konudaki hassasiyeti artırabilir. Kocamaz’ın talepleri, hükümet yetkilileri açısından da önemli bir sınav oluştururken, Filistin konusunun Türkiye’deki siyasi atmosferdeki yeri de yeniden sorgulanabilir.