30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen depremde 117 kişi hayatını kaybederken binin üzerinde bina ağır hasar gördü ve yıkıldı. O dönemde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Tunç Soyer, 224 depremzede aileyi Büyükşehir Belediyesi’ne ait Uzundere’deki TOKİ konutlarına yerleştirdi. Ancak, belediye defalarca tahliye yazısı göndererek depremzedeleri konutları boşaltmaya zorladı ve tepkilere yol açtı. Sürekli geri adım atan belediye, depremzedeleri barındırdığı konutlarını boşaltmaları için zorladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin baskısı altında kalan birçok vatandaş konutlarını boşaltmak zorunda kaldı. Ancak, 13 aile kendilerine tahsis edilen konutları terk etmek istemedi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, Mayıs 2023’te konut tahsis süresini 31 Aralık 2024’e kadar uzatma kararı aldı. Ancak, belediye 22 Temmuz tarihine kadar konutları boşaltmalarını istedi. Belediye görevlileri, depremzedelere polis zoru ile konutları boşaltacaklarını söyleyerek tehditlerde bulundu. Bu durum, depremzede aileler arasında büyük şok yarattı.
Depremzede aileler arasında büyük bir baskı ve zulüm yaşandığını belirten Sadullah Özdemir, belediyenin kendilerine sürekli olarak baskı yaparak tehdit ettiğini ifade etti. 13 ailenin birçoğunun yaşlı, engelli ve dar gelirli aileler olduğunu belirten Özdemir, kısa sürede konut bulamayacaklarını ve kira fiyatlarının yüksek olduğunu dile getirdi. Kendilerine verilen tahsis süresi dolmadan mağdur edildiklerini belirterek tepkisini dile getirdi.
Depremzedelerin mağduriyeti ve zor durumu devam ederken, yaşanan stres ve baskı artmaya devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı kararlar ve uygulamalar, depremzedelerin haklarının korunmadığı ve mağduriyetlerinin arttığı şeklinde eleştirilere yol açıyor. Özellikle yaşlı, engelli ve dar gelirli ailelerin daha fazla mağdur olmaması için hükümetin ve ilgili kurumların konuya müdahale etmesi gerekliliği ön plana çıkıyor. Mağdur edilen depremzedeler için adaletin sağlanması ve haklarının korunması en önemli konular arasında bulunuyor.
