İzmir’de yaşanan elektrik akımı faciasında iki kişinin ölümüne neden olan olayla ilgili soruşturma kapsamında gözaltı kararı sayısı 34’e yükseldi. Bilirkişi raporuna göre, ölümlerin sebebi besleme devresine ait kabloların yağmur tahliye mazgalına sıkışması ve yalıtımının zedelenmesi sonucu faz toprak arızasının meydana gelmesiydi. Firma suçlamaları üzerine, GDZ Elektrik, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU arasında sorumluluk tartışmaları yaşandı. Belediye Başkanı Cemil Tugay, eleştiri getirerek GDZ Elektrik’in hatlarının yapımında teknik hatalar olduğunu belirtti.
Özelleştirmenin elektrik dağıtımı alanında yarattığı sorunlar da gündeme geldi. Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Ulutaş, denetimsizlik ve kurumsal hafızanın yok olması nedeniyle yaşanan facialara dikkat çekti. Mühendislerin düşük maaşlarla çalıştığını ve taşeronlaşmanın arttığını vurgulayan Ulutaş, çözümün kamulaştırmadan geçtiğini belirtti. Uzmanlar, elektrik dağıtım şirketlerine ve özelleştirmeye yönelik eleştirilerde bulundu.
GDZ Elektrik’in yönetiminde yer alan AKP’li isimlerin faciada sorumluluğu üzerine de tartışmalar devam etti. Yatağan ve Çatalağzı termik santrallerinin işletmecisi olan firma, lisanssız olarak faaliyet gösterdiği konularla gündeme gelirken, şirkette AKP’li isimlerin varlığı da dikkat çekti. Elektrik dağıtım şirketlerine yapılan zamlar ve teşviklere rağmen, şirketlerin borçlarını ödemediği ve cezalarla karşılaştığı belirtildi.
Elektrik özelleştirmesinin tarihçesi incelendiğinde, 1970 yılında Türkiye Elektrik Kurumu’nun kurulmasıyla başlayan süreç, 2014 yılında tüm bölgelerin özelleştirilmesiyle sonuçlandı. Bu süreçte toplamda 12 milyar dolar gelir elde edildi. Facianın ardından elektrik dağıtımı ve özelleştirme konusunda yapılan eleştiriler, sektördeki sorunlara ışık tuttu ve çözüm arayışlarını gündeme taşıdı.