Demokratik Emek Hareketi (DEM) Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İzmir’in Selçuk ilçesinde barakadan yapılmış bir evde meydana gelen yangında 1 ila 5 yaşları arasındaki beş kardeşin hayatını kaybetmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Hatimoğulları, olayın ardından, iktidarın ‘refah düzeni’ ve ‘Türkiye yüzyılı’ söylemlerinin, yoksul ve emekçi halk için hiçbir anlam ifade etmediğini vurgulayarak, “Yoksul, emekçi halk için bıçak kemiği çoktan deldi geçti, bıçak ilikte,” şeklinde eleştiride bulundu.
Yangında yaşamını yitiren çocuklar, Fadime Nefes, Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık ve Aras Bulut olarak adlandırıldı. Çocukların annesi Melisa Sinem Akcan, hurda toplayarak eve döndüğünde yangınla karşılaştı. Baba Hakan Akcan ise cezaevinde bulunuyordu. Bu talihsiz olayın ardından Tülay Hatimoğulları, iktidarı eleştirerek, “Emekçi halk için bıçak kemiği çoktan deldi geçti,” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yaşanan bu acı olayı ve iktidarın politika ve tutumlarını şöyle eleştirdi:
“5 çocuk, en büyüğü 5 yaşında olan kardeşlerin ölümü bizleri kahretti. İktidar, ‘refah düzeni’, ‘Türkiye yüzyılı’ diyedursun, yoksul, emekçi halk için bıçak kemiği çoktan deldi geçti…”
“İktidarın ‘Türkiye Yüzyılı’ nedir? Bir kuru ekmek için çocuklarını evde bırakan ve hurda toplamak zorunda kalan kadındır. Evde ekmek beklerken, ısınmak için açtıkları soba yüzünden çıkan yangında ölen çocuklardır. 78 yaşında çalışmak zorunda bırakılan ve iş cinayetinde hayatını kaybeden işçidir Türkiye Yüzyılı!”
“Saray günlük 21,5 milyon TL harcasın, çeteleri daha zengin etsin diye halka reva görülen düzendir Türkiye Yüzyılı!”
“Oysa gecelerinde aç yatılmayan, emekçinin-emeklinin hakkını aldığı; çocukların ve kadınların güvende, gençlerin umutlu, herkesin eşit yurttaş olduğu bir yüzyılı inşa etmek elimizde. Yitirdiğimiz canlarımız için bu mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Bu tür trajik olayların peşinden gelen açıklamalar, hem toplumda hem de siyaset alanında duyarlılığı arttırmakta. Tülay Hatimoğulları’nın vurguladığı gibi, yaşanan bu acı olay, yoksullukla birlikte siyasal iktidarın politikalarının yarattığı olumsuz sonuçları gözler önüne seriyor. Hatimoğulları’nın açıklaması, iktidar politikalarının, toplumun en savunmasız kesimlerini nasıl etkilediğini bir kez daha ortaya koymakta. Bu tür trajediler, sadece ilgili aile için değil, tüm toplum için bir kayıptır. Her bireyin güvenli bir yaşam sürmeye hakkı vardır ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için alınacak önlemler ve değişiklikler hayati önem taşımaktadır.
Bunların yanında, bu olayın ardından yoksulluk ve sosyal adaletsizlik konularının yeniden tartışma gündemine girmesi, toplumda farkındalık yaratma potansiyel