İzmir Ticaret Odası (İZTO) Medya ve Fotoğrafçılık Komitesi’nin düzenlediği “İzmir’de Medya Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlıklı toplantıda, yerel medya sektörünün sorunları ve bunlara yönelik çözüm önerileri açık bir şekilde ele alındı. Bu önemli etkinlik, İzmir Ticaret Odası’nın Çok Amaçlı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi ve medya sektörünün önemli temsilcilerini bir araya topladı.
İZMİR (İGFA) – Toplantının açılışında konuşma yapan İzmir Ticaret Odası’nın Medya ve Fotoğrafçılık Komitesi Meclis Üyesi Abdulhakim Bingöl, yerel medyanın demokrasinin temel taşlarından biri olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, özellikle medya sektörünün sürdürülebilirliği için kamu ve özel sektör iş birliğinin önemine dikkat çekti.
Bingöl, yerel medyanın toplumun doğru bilgiye erişiminde ve demokratik değerlerin korunmasında kritik bir rol oynadığını belirtti. Buna rağmen, yerel medya kuruluşlarının günümüzde karşılaştığı ekonomik ve yapısal sorunların ciddi boyutlara ulaştığını ifade etti. Artan kâğıt maliyetleri, resmi ilan gelirlerinin azalması ve dijitalleşme baskısı, yerel medya için tehdit unsurları olarak öne çıkmaktadır.
Yerel gazetelerin karşılaştığı sorunların başında, artan kâğıt maliyetlerinin yanı sıra azalan resmi ilan gelirlerinin geldiğini belirten Bingöl, “Bu koşullar altında yerel gazetelerin sürdürülebilirliklerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını” dile getirdi. Yerel radyolar için de durum pek iç açıcı değil; reklamlardaki düşüş ve dijital süreçlere uyum sağlama zorluğunun bu medya organlarının varlığını tehdit ettiğini aktardı.
Bingöl, yerel televizyon kanallarının yüksek uydu kiraları ve içerik üretim maliyetleri gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunu da ifade etti. Yine, resmi ilan alamayan internet sitelerinin dijital reklam gelirlerinde yaşanan eşitsizlik nedeniyle ciddi gelir kayıpları yaşadığını vurguladı. Medya dünyasındaki bu ekonomik zorluklar, yerel medyanın bağımsız çalışabilme yeteneğini tehdit eden önemli faktörler arasında yer alıyor.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, toplantıda yaptığı konuşmada, basın özgürlüğünün mevcut durumuna değindi. Gappi, “Basın özgürlüğü karnemiz ne yazık ki kırıklarla dolu. Anayasamızda ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ ifadesi yer alıyor ancak gerçekte bu ifade, artık tozlu raflarda kalmış bir söylemden ibaret.” diyerek basının gerçekte özgür olmadığını belirtti. Ayrıca, “Son yıllarda onlarca yerel gazetenin kapandığını” hatırlatarak, bağımsız habercilik mücadelesinin devam edeceğini vurguladı.
Gappi, yerel basını güçlendirmek adına herkesin sorumluluk taşıdığını ifade ederek, “İzmir gibi bir şehirde yerel basının geliştirilmesi herkesin görevidir.” dedi. Ayrıca, 12 meslek örgütünün bir araya gelerek ‘Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu’nu yayınladığını anımsattı. Bu deklarasyonda, basın kartlarının meslek örgütleri tarafından verilmesi ve gazetecilerin örgütlenme hakkının tanınması hedeflendi.
Bunun yanı sıra, Gappi, “Günümüzde belli bir ölçeğin üzerinde istihdam yaratan ulusal veya yerel medya kuruluşlarının yüzde 95’inin devlet destekli olduğunu” belirterek, bu durumun bağımsız basını tehdit ettiğini ifade etti. Yerel basının geleceği için “Devlet, yerel kurumlar ve özel sektörle yeni fonlar
