İzmir’de yaşayan İskender ve Dürdane Gürkan çifti, emekli olduktan sonra oğulları İlyas Gürkan’ın (32) yaşadığı Karadağ’a yerleşme kararı alarak yeni bir hayata doğru adım atmayı planladı. Çift, geçmişte birkaç kez tatile gittikleri bu ülkede bir ev almayı düşündü ve sosyal medyada adını duydukları danışman Çınar Ş. ile iletişime geçti. Çınar Ş., Karadağ’da muhasebe ve emlak işleriyle ilgileniyordu ve Gürkan çifti, ev alım sürecinde yardım alabilmek için ona yüzde 3 komisyon karşılığında anlaşma yaptı.
Gürkan çifti, ev almak için toplam 325 bin avro göndermeye karar verdi. Bunlardan 25 bin avrosunu elden, 300 bin avrosunu ise banka aracılığıyla Çınar Ş.’ye iletti. Ancak çift, almayı planladıkları evi görmek amacıyla Karadağ’a gittiklerinde, Çınar Ş. birçok sebeple satın alma işlemini gerçekleştirmedi. Bu durum Gürkan ailesi için büyük bir hayal kırıklığı oldu ve çift, Türkiye’deki ve Karadağ’daki savcılıklara başvurarak Çınar Ş. hakkında dolandırıcılık suçlamasında bulundu.
Olayın yargı süreci içerisinde Çınar Ş.’nin avukatı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmuş olduğu savunmada, müvekkilinin çiftten para aldığını kabul etti. Ancak bunu, Gürkan ailesiyle ilişkilendirilen bir cinayet olayını öğrenmesi sonucu yaptığını, bu nedenle paranın kaynağından şüphelenerek işlem yapmadığını ifade etti. Çınar Ş.’nin, konuyu Türkiye’deki yetkililere bildirdiği ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) iki kez başvurduğu iddia edildi.
İskender Gürkan, yaşadıkları kötü deneyimi detaylı bir şekilde anlattı. “Evin alım sürecinde yalnızca ev almak için, danışmanın daha önce ortaya koyduğu şartlara göre bir emlakçıya para verdik. Paranın yatırıldığı belgede ‘Karadağ’da ev almak için verilen paradır’ ifadesi yer aldı. Ancak danışman, her bulduğumuz ev için ‘Bu iyi değil’ diyerek zaman kazandı. Nihayet beğendiğimiz bir ev için ısrar ettik ve o da yasalar gereği noterden ön satış sözleşmesi yapmamızı önerdi. Bu süreçten sonra 15 gün boyunca ne evi alabildik ne parayı geri alabilmek için kendisiyle görüşebildik. Süreç o kadar içinden çıkılmaz bir duruma geldi ki, kendisi ‘Parayı ödeyeceğim, kusura bakmayın’ demekle yetindi ve her defasında oyaladı. Hukuki yollara başvuracağımızı söylediğimizde ise, gazetelerde ailemizle ilgili okuduğu bir haber dolayısıyla parayı geri vermekten kaçındığını belirtti. Başımıza gelen trajik olaylarla biz maalesef çok zor bir duruma düşmüştük. Kardeşim Haşmet Gürkan, kendi oğlu Devrim Gürkan tarafından öldürülmüştü ve bu süreç sonunda oğlu ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası ile yargılandı. Dolayısıyla, biz mağduruz. Bu durumu okumuş olsaydı, mağdur olduğumuzu da görmüş olacaktı. Anlaşılan o ki, Çınar Ş. dolandırıcılıktan ceza davası açılmasını engellemek için bu durumu manipüle etmeye çalışıyor. Ayrıca, bizim gibi Karadağ’da mağduriyet yaşayan 50’den fazla insan olduğunu öğrendik. Türk hukuk sistemine güveniyorum ve ekip olarak bu soruşturmanın derinlemesine yürütüldüğünü umuyorum. Ayrıca, Karadağ’da adaletin sağlanması için titizlikle çalışan savcılara da takdirlerimi iletiyorum” dedi.
Dürdane Gürkan ise yaşadıkları mağduriyet üzerine, yaşadıkları sıkıntıların başkalarının da başına gelmemesi adına sosyal medyaya dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. “Orada bir şey almak isteyen kişiler kendi başlarına bu işleri halletsinler. Sosyal medya üzerinden yapacakları işlemlerle büyük kayı
