Gemlik ilçesi Cihatlı Mahallesi’nde İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gerçekleştirilen önleyici bir kolluk devriyesi, yasadışı kazı faaliyetlerine dair önemli bir gelişmeye sahne oldu. Bu devriye sırasında, kaçak kazı yapan dört kişi suçüstü yakalandı. Yakalanan şahıslar Y.A., A.U., Ö.Y. ve H.Y. olarak tespit edildi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, bu kişileri derhal gözaltına aldı.
Olay yerinde yapılan incelemelerde, kaçak kazı faaliyetleri için kullanılan çok sayıda malzeme ele geçirildi. Ele geçirilen materyaller arasında 1 adet kamera ve tespit çubuğu, yüksek kapasiteli bir jeneratör, odun kesme testeresi, 15 tonluk bir kriko, el feneri, manevela, kazma, tahra, tahta çapa, 3 adet demir murç, 15 metre uzunluğunda kablo düzeneği ve 25 metre uzunluğunda tahta halat merdiven düzeneği yer aldı. Bu malzemelerin tamamı, gerekli işlemler için muhafaza altına alındı.
Y.A. isimli şüphelinin üzerinde yapılan aramalarda ise özel bir bulguya ulaşıldı. Şüphelinin üzerinde, seri numarası bulunmayan 1 adet Browning marka tabanca, 1 adet şarjör ve 20 adet 9 mm çapında fişek bulundu. Bu durum, olayın boyutunu ve tehlikesini artıran bir gelişme olarak değerlendirildi. Jandarma, bu madde ve diğer kazı malzemeleri ile ilgili detaylı bir denetleme ve inceleme başlattı.
Olayla ilgili olarak yapılması gereken yasal prosedürler kapsamında, Cumhuriyet Savcılığı’na bilgi verildi. Bu bilgilendirmeden sonra, A.U., H.Y. ve Ö.Y. isimli şüphelilerin ifadeleri alındı ve serbest bırakıldıkları belirtildi. Y.A. isimli şahıs ise, daha ciddi bir durum olduğu düşünüldüğünden Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi. Burada Y.A.’nın savcılıktaki ifadesinin ardından, mevcut delil durumu dikkate alınarak serbest bırakıldığı öğrenildi.
Bu olayı daha geniş bir perspektiften ele alındığında, kaçak kazı faaliyetlerinin doğurabileceği riskler ve çevresel etki konuları da gündeme gelmektedir. Türkiye, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bilinen bir coğrafyada yer alıyor ve bu tür kaçak kazı yaptıran kişilerin, yer altındaki tarihi eserleri yok etme potansiyeli taşımaları, hem hukuk hem de toplum açısından büyük bir sorundur. Bu tür olayların önlenmesi, ciddi yasal yaptırımlar ve kamu bilincinin artırılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, Jandarma ekiplerinin bu tip kaçak kazı faaliyetleriyle ilgili gösterdiği hassasiyet ve etkinlik, toplumun güvenliği ve tarihi mirasın korunması açısından büyük önem arz etmektedir. Yapılan operasyon, bu tür suçların önlenmesi ve faillerinin adalet karşısında hesap vermesi adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Kamu güvenliği ve tarih bilincinin artırılması amacıyla, benzer önleyici devriye ve operasyonların sürdürülmesi gerekmektedir.